TCK 188 de uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu yer almaktadır. Uyuşturucu suçu etkin pişmanlık hükümleri TCK madde 192 de yer almaktadır. Türk Ceza Yasasının İkinci Kitabının “Topluma Karşı Suçlar” kısmının üçüncü bölümünde “kamunun sağlığına karşı suçlar” düzenlenmiştir.
TCK madde 188 fıkra 1 hükmü şu şekildedir “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Maddenin devam eden hükümleri şu şekildedir:
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
- Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
- Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
- Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
- Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
- Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
- Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
- Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Uyuşturucu Ticareti Suçu Madde Gerekçesi
Uyuşturucu maddelere ait suçlara, mevzuat geleneğimizde öteden beri Ceza Kanunu içinde yer verilmiştir. Bu hususu göz önünde bulunduran Tasarı da aynı geleneği sürdürmüş bulunmaktadır. Aslında uyuşturucu maddeleri düzenleyen hükümlerin, Batı ülkelerinde olduğu gibi, idarî mevzuatı, tıbbî hususları ve ceza hükümlerini içermek üzere ayrı bir kanun içinde toplanması daha yerinde olurdu. Nitekim bugün Ülkemizde söz konusu hükümler değişik kanunlar içinde dağılmış bulunmaktadır. Ancak Tasarı, mevzuatta bir boşluk meydana gelmesine neden olmamak için bu suçları da kapsamı içine almakta devam etmiştir.
Maddede, uyuşturucu maddelerin nelerden ibaret bulunduğu tanımlanmadığı gibi, bunların teker teker gösterilmesi yoluna da gidilmemiştir. Bu tutumun nedeni, uyuşturucu maddelerin ve aynı etkiyi yapan ilâç ve sentetiklerin kötüye kullanılmalarının yaptırım altına alınarak güçlü bir sosyal savunma sağlanması maksadıyla hangi maddelerin uyuşturucu madde sayılmaları gerekeceği hususunun belirlenmesinin Bakanlar Kurulu Kararnamesine bırakılmasıdır. Böylece zaman içinde yeniden ortaya çıkan ve uyuşturucu etkisi yapan maddelerin yaptırım dışı kalması önlenmiş olacağı gibi ayrıca bu konudaki belirsizlik de giderilerek suçta kanunîlik ilkesi vurgulanmış bulunacaktır.
Uyuşturucu maddeler konusunda, cezalar bakımından uluslararası uygulamada esas olan ilke şudur: Maddeyi imal, ithal edenleri, bir yerden bir yere nakledenleri, satanları, satmak için bulunduranları yani, yabancı dildeki deyimi ile bu işin “trafiğini idare edenleri” şiddetle cezalandırmak; buna karşılık maddeyi kullananı, genel olarak bir hasta, iradesi bakımından zayıf, bedensel yapılışı itibarıyla bu tür maddeleri kullanmaya yatkın bünyede bir kişi sayarak ıslah ve tedavisini asıl hedef benimsemek ve cezalandırma bakımından da ılımlı bir tutum içinde bulunmaktır. Maddenin düzenlenmesinde esas itibarıyla bu görüşe öncelik verilmiştir.
Uyuşturucu Suçu Nitelikli Halleri
- Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin (bonzai) ve türevleri veya bazmorfin olması durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır diyerek. Bu durumu cezada artırıma gitme sebebi olarak belirlemiştir.
- Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması, satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması fiillerinin okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.
- Uyuşturucu Suçu üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.
- Bu suçun suç işlemek için oluşturulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda verilecek ceza bir kat artırılarak verilir.
- Uyuşturucu Suçunun tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Cezayı Azaltan Olgu
“Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.” Burada görüleceği üzere bu hükümle uyuşturucu suçu hakime takdir yetkisi tanınmıştır.
Emsal Yargıtay Kararları
YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2014/1655 Karar Numarası: 2014/11610 Karar Tarihi: 13.05.2014
Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde İmal Ve Ticareti Suçu
Kullanmak İçin Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Satın Alma Kabul Etme Veya Bulundurma Ya Da Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullanma Suçu
Suçu Kapsamında Kalması Sebebiyle Davacının 1 Yıl Süre İle Denetimli Serbestlik Tedbirine Tabi Tutulmasına Karar Verildiğinin Anlaşılması Karşısında Tazminat Davası
ÖZETİ: Tazminat istemine dayanak olan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/292 Esas- 2011/373 Karar sayılı ceza dava dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan yakalanarak tutuklandığı, hakkında 12.08.2009 tarihli iddianame ile TCK’nın 188/3. maddesi gereğince uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu kapsamında kalması sebebiyle davacının 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; tazminat davasının 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinin (f) fıkrasına dayandırıldığı, davacı (sanık) hakkında 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesi gereğince hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması durumunda, davacı (sanık) hakkında TCK’nın 191. maddesi gereğince 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası tayin edilebileceği ve bu nedenle 5271 sayılı CMK’nın 141 ve 142. maddelerinde belirtilen tazminat isteme koşullarının oluşmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Karar: Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi gereğince reddine;
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Tazminat istemine dayanak olan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/292 Esas- 2011/373 Karar sayılı ceza dava dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan yakalanarak tutuklandığı, hakkında 12.08.2009 tarihli iddianame ile TCK’nın 188/3. maddesi gereğince uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu kapsamında kalması sebebiyle davacının 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; tazminat davasının 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinin (f) fıkrasına dayandırıldığı, davacı (sanık) hakkında 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesi gereğince hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması durumunda, davacı (sanık) hakkında TCK’nın 191. maddesi gereğince 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası tayin edilebileceği ve bu nedenle 5271 sayılı CMK’nın 141 ve 142. maddelerinde belirtilen tazminat isteme koşullarının oluşmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi,
Sonuç: Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.
Uyuşturucudan Yakalanan Kaç Yıl Ceza Alır
Sorusunun cevabı pek çok etkene göre değişmekle birlikte makalemizde tüm durumlara göre mahkeme tarafından verilebilecek cezalara yer verilmiştir. Bahsi geçen suç ciddi bir suçtur ve bu suçun şüphelisi veya sanığı olmanız durumunda bir uzmandan yardım almanız kesinlikle önerilir. Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık Uyuşturucu suçu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti suçunun şüphelisi veya sanığı olan müvekkillerine Eskişehir ve çevre illerde profesyonel hukuki destek sağlamakta, şüpheli ve sanık müdafisi olarak müvekkillerinin savunmasını yapmaktadır.
Bununla beraber yaygın bir yanlışın düzeltilmesi amacıyla tekrar belirtmekte fayda vardır ki; Eskişehir Ağır Ceza Avukatı veya Eskişehir Ceza Avukatı gibi tabirler toplumda yanlış şekilde oluşmuş kalıplardır. Avukatlık mesleğinde belirli alanlara ayrılma ve bu alanlarda branşlaşma yoktur.