Zimmet Suçu ve Cezası

Zimmet suçu Türk Ceza Kanunu madde 247’de düzenlenmiştir. Cezası 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suç şikayete tabi değildir. Dava zaman aşımı süresi 15 yıl ceza zaman aşım süresi 20 yıldır. Şikayete tabi suçlardan değildir, re’sen soruşturulup kovuşturulur. Uzlaştırma hükümleri bu suç bakımından uygulama alanı bulmaz.

Zimmet suçu özgü bir suç olup sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilir. Ancak Türk vatandaşı olmayan, Türkiye’de görevli yabancı kamu görevlileri bu suçun faili olamaz.

Yardım toplama faaliyetinden elde edilen mal ve paraları zimmete geçiren kişi, kamu görevlisi olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nun zimmet ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır (2860 sayılı Y. m. 28).

Zimmet Suçu Nedir

Zimmet, bir kamu görevlisinin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına kullanılması yani o mal üzerinde malikmiş gibi tasarrufta bulunulmasıdır.

Zimmet Suçu Madde Düzenlemesi

(1) Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.

Zimmet Suçu Türk Ceza Kanunu ikinci kitap dördüncü kısım birinci bölümde Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Aynı başlık altında düzenlenen suçlar şunlardır:

  • Zimmet Suçu (TCK m.247)
  • İrtikap Suçu (TCK m.250)
  • Denetim Görevinin İhmali Suçu (TCK m.251)
  • Rüşvet Suçu (TCK m.252)
  • Nüfus Ticareti Suçu (TCK m.255)
  • Zor Kullanma Yetkisine İlişkin Sınırın Aşılması Suçu (TCK m.256)
  • Görevi Kötüye Kullanma Suçu (TCK m.257)
  • Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu (TCK m.258)
  • Kamu Görevlisinin Ticareti Suçu (TCK m.259)
  • Kamu Görevinin Terki Veya Yapılmaması Suçu (TCK m.260)
  • Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf Suçu (TCK m.261)
  • Kamu Görevinin Usulsüz Olarak Üstlenilmesi Suçu (TCK m.262)
  • Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu (Mülga – 17/4/2013-6460/13 md.)
  • Özel İşaret Ve Kıyafetleri Usulsüz Kullanma Suçu (TCK m.264)
  • Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu (TCK m.265)
  • Kamu Görevine Ait Araç Ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu (TCK m.266)

Zimmet Suçu Unsurları

2860 sayılı kanun m. 28’de geçen istisna dışında zimmet suçu sadece kamu görevlileri tarafından işlenebilir. Suçun işlendiği esnada failin kamu görevlisi sıfatını taşıması yeterlidir. Bu suç tatil günlerinde ve mesai saatleri dışında da işlenebilir.

Zimmet suçu ile Güveni kötüye kullanma suçunu birbirine karıştırmamak gerekir. Zimmet suçunda eylem kamu görevlisi tarafından kendisine kamu görevlisi sıfatından dolayı verilmiştir. Güveni kötüye kullanma suçunda ise Failin kamu görevlisi sıfatı yoktur. Yani eylem kamu görevlisi tarafından işlendiğinde Türk Ceza Kanunu m.247 uygulanacakken, aynı eylem kamu görevlisi olmayan kişi tarafından işlendiğinde TCK m.155 uygulanacaktır.

Zimmet suçunun kamu görevlisi tarafından işlenebilmesi içini failin bu mala görevi nedeniyle zilyet olması ve failin devri kabule yetkili olması gerekir.

Zimmet suçunun oluşabilmesi için malın resmen teslimi gerekmez Dolayısıyla bir maldan resmen sorumlu olmayan kamu görevlileri de zimmete geçirilen mala görevleri gereği zilyet olmaları koşulu ile zimmet suçunu işleyebilirler.

Zimmet suçu 3 tür mal üzerinde işlenebilir:

  • Görev nedeniyle zilyet olunan mal
  • Görev nedeniyle korumakla yükümlü olunan mal
  • Görev nedeniyle gözetilmekle yükümlü olunan mal

Zimmet suçu bakımından malın asıl sahibinin kim olduğu önemli değildir. Yani mal kişilere ait olabileceği gibi devlete de ait olabilir.

Suçun Hareket Ögesi

Zimmete geçirme zilyetliğin fiilen mülkiyete dönüştürülmesi yani suç konusu mal üzerinde malikmiş gibi tasarrufta bulunmayı ifade eder. Zimmet suçunun hareket ögesini bir malı zimmete geçirilmesi oluşturmaktadır.

Zimmet suçunun oluşabilmesi için suça konu malın zilyetliğinin faile devredilmiş olması gerekir. Zilyetliği devredilmemiş olan şeyler, zimmete geçirilemez.

Zimmet suçu icari bir hareketle işlenebileceği gibi ihmali bir hareketle de işlenebilir.

Zimmet Suçu Nitelikli Halleri

Cezayı artıran olgu:

Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Cezayı azaltan olgu (kullanma zimmeti):

Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.

Eskişehir Ceza Avukatı Zimmet suçu
Eskişehir Ceza Avukatı Zimmet suçu

Madde Gerekçesi

Kamu görevlisi, bu görevi dolayısıyla zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu mallar üzerinde ancak görevinin gerektirdiği şekilde tasarrufta bulunabilir. Madde metninde, kamu görevlisinin bu mallar üzerinde görevinin gerekleriyle bağdaşmayan bir surette tasarrufta bulunması, bu malları kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmesi suç olarak tanımlanmıştır.

Zimmet suçunun konusu, taşınır veya taşınmaz maldır. Bu malın zilyetliğinin kamu görevlisine devredilmiş olması veya kamu görevlisinin bu mal üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğünün bulunması gerekir. Bu malın mülkiyetinin devlete, herhangi bir kamu kurumuna ya da herhangi bir kişiye ait olması arasında fark bulunmamaktadır.

Zimmet suçunun oluşabilmesi için, suç konusu malın zimmete geçirilmesi gerekir. Zimmete geçirme, suç konusu mal üzerinde malikmiş gibi tasarrufta bulunmayı ifade eder. Bu tasarruflar, suç konusu şeyin mal edinilmesi, amacı dışında kullanılması, tüketilmesi şeklinde olabileceği gibi, bir başkasına satılması, verilmesi şeklinde de gerçekleşebilir. Zimmete geçirme olgusu, icrai bir davranışla gerçekleşebileceği gibi, ihmali bir davranışla da gerçekleştirilebilir. Zimmet suçunun oluşabilmesi için, suç konusu malın kamu görevlisinin şahsının veya bir başkasının zimmetine geçirilmiş olması arasında fark bulunmamaktadır.

Zimmet suçunun faili, kamu görevlisidir. Kişinin kamu görevlisi olup olmadığını belirlerken, ifa ettiği görevin niteliği göz önünde bulundurulmak gerekir.

Maddenin ikinci fıkrasında, suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek cezanın artırılması öngörülmüştür.

Zimmet suçunda, suç konusu mal kamu görevlisinin zilyetliğinde veya koruma ve gözetim sorumluluğunda olduğu için, bunun zimmete geçirilmesi için herhangi bir kişinin aldatılmış olması gerekmez. Burada hile, sadece zimmet olgusunun sonradan anlaşılmasının önüne geçilmek amacıyla gerçekleşmektedir. Bu bakımdan, zimmet suçundaki hile, suçun delillerini gizlemeye yönelik bir davranıştır.

Maddenin son fıkrasında, kullanma zimmetine ilişkin hükme yer verilmiştir. Bu hükümde, zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek cezada indirim yapılması öngörülmüştür.

Suç konusu mal üzerinde malikin bulunabileceği tasarruflarla zimmet olgusu ortaya çıktığına göre; kullanmanın malikin bulunabileceği tasarruf niteliğinde olup olmadığına bakmak gerekir. Bu nedenle, her bir kullanmanın, ilgili somut olayın koşulları göz önünde bulundurularak yapılacak bir değerlendirmeyle, zimmeti oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi gerekir. Bu bakımdan, kullanmanın salt belli bir süreyle sınırlı olması, zimmetin oluşumuna engel değildir.

Yüksek Mahkeme Kararları

5. Ceza Dairesi Kararı

Y.5.C.D. E. 2014/8771 K. 2015/8283 K.T. 16.03.2015

ZİMMET SUÇU

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU

RAPORLAR ARASINDAKİ ÇELİŞKİNİN GİDERİLMESİ GEREKTİĞİ

ÖZETİ: Bilirkişi heyetine iddiaya konu çeşmelerin suç tarihindeki maliyetleri ayrıntılı şekilde tespit ettirilerek önceki raporlar arasındaki çelişkilerin giderilip iddianameye konu eylemler değerlendirilmek suretiyle sanığın zimmetinde para bulunup bulunmadığı, var ise miktarı ve ne şekilde gerçekleştiği hususlarında denetime elverişli bir rapor alınması, eylemin zimmet suçunu oluşturmaması halinde 5237 Sayılı TCK’nın 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının bulunup bulunmadığının da karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup hükmün BOZULMASI gerekmiştir.

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

Karar: Suç tarihinde Banaz belediye başkanı olan sanığın, hayırseverlerin yakınları adına yaptırmak istedikleri hayrat çeşmeleri için belediye meclisince karar alınmadan ve karşılığında herhangi bir makbuz veya belge vermeden anılanlardan aldığı toplam 21.000 Alman Markını belediye hesaplarına intikal ettirmediği, yaptırılmak istenen çeşmeler için gereken malzeme bedellerini ise belediye bütçesinden aldığı 8.133 TL ile karşıladığı, bu suretle hayırseverlerden topladığı paraları zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın beraatine karar verilmiş ise de;

Yargılama aşamasında alınan 25.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda 10 adet çeşmenin maliyetinin 9.085,12 TL; 13.6.2007 tarihli raporda 5 adet çeşmenin maliyetinin 7.848,00 TL, 12.10.2008 tarihli raporunda ise belediye tarafından yapılan 10 adet çeşmenin maliyetinin 18.340 TL olarak tespit edilmesi sebebiyle raporlar arasında çelişkiler bulunduğu ve Sayıştay Uzman Denetçilerinin de bu raporlara dayanarak görüş bildirdikleri, bu itibarla mevcut delillerin hüküm kurmaya yeterli olmadığı gözetilerek; inşaat mühendislerinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetine iddiaya konu çeşmelerin suç tarihindeki maliyetleri ayrıntılı şekilde tespit ettirilerek önceki raporlar arasındaki çelişkilerin giderilip iddianameye konu eylemler değerlendirilmek suretiyle sanığın zimmetinde para bulunup bulunmadığı, var ise miktarı ve ne şekilde gerçekleştiği hususlarında denetime elverişli bir rapor alınması, eylemin zimmet suçunu oluşturmaması halinde 5237 Sayılı TCK’nın 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının bulunup bulunmadığının da karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi,

Sonuç: Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 16.03.2015 tarihinde oy birliği ile, karar verildi.

5. Ceza Dairesi 2022 kararı

Y.5.C.D. E. 2019/3788 K. 2022/1332 K.T. 07.02.2022

ZİMMET SUÇU

SUÇUN ZİMMETİN AÇIĞA ÇIKMAMASINI SAĞLAMAYA YÖNELİK HİLELİ DAVRANIŞLARLA İŞLENMESİ

SANIĞIN ZİNCİRLEME NİTELİKLİ ZİMMET SUÇUNDAN MAHKUMİYETİ YERİNE SUÇ VASFINDA YANILGIYA DÜŞÜLEREK ZİNCİRLEME BASİT ZİMMET SUÇUNDAN CEZALANDIRILMASININ HATALI OLMASI

Özeti: Dava, zimmet suçuna ilişkindir. Köy halkından toplanan paralara karşılık makbuz düzenlenmediği, bu paraların gelir olarak kaydedilmediği, zimmet ve miktarının tanık beyanları ile ortaya çıkarıldığı ve bu şekilde suçun zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlendiği kabul edilmesine rağmen, sanığın zincirleme nitelikli zimmet suçundan mahkumiyeti yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek zincirleme basit zimmet suçundan cezalandırılması suretiyle eksik ceza tayini hatalı olmuştur.

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Köy muhtarı olan sanığın içme suyu deposu yapım işi için köy halkından topladığı paranın 6.057 TL’sini uhdesinde bulundurduğu kabul edilerek zimmet suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; sanığın 10.960 TL değil, 6.000 TL topladığını ve bu paranın da 5.000 TL’lik kısmını su deposu yapımı için sözleşme imzalanan tanık Paşa Işık’a verdiğini savunması, Paşa Işık’ın dosyaya ibraz ettiği 10/02/2009 tarihli belge ile kendisine 3.800 TL ödeme yapıldığını beyan etmesi, mahkemece kovuşturma aşamasında bilirkişi raporu alınmayıp konunun uzmanı olmayan serbest muhasebeci mali müşavir tarafından düzenlenen 21/12/2010 tarihli raporun hükme esas alınması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması amacıyla, dosyanın kül halinde Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşacak bilirkişi heyetine tevdi edilerek, sanığın uhdesinde köye ait para kalıp kalmadığı ile varsa miktarını belirleyen rapor alınması sonrasında hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

Köy halkından toplanan paralara karşılık makbuz düzenlenmediği, bu paraların gelir olarak kaydedilmediği, zimmet ve miktarının tanık beyanları ile ortaya çıkarıldığı ve bu şekilde suçun zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlendiği kabul edilmesine rağmen, sanığın zincirleme nitelikli zimmet suçundan mahkumiyeti yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek zincirleme basit zimmet suçundan cezalandırılması suretiyle eksik ceza tayini,

Yüklenen suçu TCK’nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında, 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,

SONUÇ: Kanuna aykırı, sanık müdafinin ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 07/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık bu suçun şüphelisi veya sanığı konumunda olan müvekkillerine özenle ve profesyonellikten taviz vermeden Eskişehir Ceza Avukatı olarak müdafilik hizmeti verdiği gibi bu suçun mağduru veya suçtan zarar göreni konumunda olan müvekkillerini de mahkemede Eskişehir Ceza Avukatı olarak özveriyle temsil etmekte ve haklarını savunmaktadır.

Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık saygıyla sunar.

Avukat Mahmut Rasul UYANIK ile İletişime Geçin!