Suçu ve Suçluyu Övme Suçu

Suçu ve suçluyu övme suçu Türk Ceza Kanunu Madde 215’de şu şekilde düzenlenmiştir: “İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Görüldüğü üzere bu suçun cezasının üst sınırı iki yıldır.

Ayrıca ve önemle belirtmek gerekir ki bu suçun oluşabilmesi için kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkmış olması gerekir. Bu ek düzenleme 2013 yılında 6459 sayılı yasayla getirilmiştir. Bu düzenlemeyle birlikte neredeyse bu suçu işlemek imkansız hale gelmiş bulunmaktadır. Yine belirtmek gerekir ki bu düzenleme suçu bir somut tehlike suçuna dönüştürmüştür.

2013 yılında 6459 sayılı yasayla gelen düzenleme sonucu artık bir terör örgütü elebaşına “sayın” demek bu suçu oluşturmayacaktır. Böylece suçun oluşabilmesi için işlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu bir suçtan dolayı bir kişiyi alenen övmek yeterli olmayıp, ayrıca bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması zorunlu olmuştur.

Henüz işlenmemiş bir suçu övmek bu suçu değil, suç işlemeye alenen tahrik suçunu oluşturmaktadır.

Suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli bir unsurdur. Ancak haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. (TCY m.218)

Suçu ve suçluyu övme suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Bu suçun kovuşturması ve soruşturması re’sen yapılır.

Suçu ve suçluyu övme Eskişehir Ceza Avukatı Eskişehir Avukat

Suçu ve Suçluyu Övme Yüksek Mahkeme Kararları

YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 1981/2230 Karar Numarası: 1981/2330 Karar Tarihi: 11.06.1981

SUÇU VE SUÇLUYU ÖVME

5237 s. TCK/215

ÖZETİ: Sanıklar dernek adına yayınlanan bildiride belli bir siyasi partiyi överek desteklemişlerdir. bu eylem dernekler Yasasının 64. maddesine aykırı davranmak suçunu oluşturduğu halde, TCK’nun 312/2. maddesinin uygulanması doğru değildir.

Kanunun cürüm saydığı fiili açıkça övmekten sanıklar Mehmet, Murat, Ufuk’un bozma üzerine yapılan yargılamaları sonunda; mahkumiyetlerine dair (Karşıyaka Toplu Basın Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 15.9.1980 gün ve 1980/271 esas, 1980/412 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar vekilleri tarafından istenilmiş ve şartı depo paraları ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı’ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR: Uygulamaya ve kabule göre neşir yoluyla işlenen suçtan dolayı sanıklar hakkında TCK.nun 312/2. maddesinin uygulanmaması ve şoför oldukları anlaşılan sanık Mehmet ve Murat hakkında 6085 sayılı Kanunun 60/E maddesinin tatbik edilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır. Ancak: Sanıklar tarafından dernek adına yayınlanan bildiride yer alan “…..İşçi Sınıfının bilimsel Sosyalist Partisi …… 1 Mayıs’ta sokağa çıkma yasağı ile her mahallesi 1 Mayıs alanı haline gelen İstanbul’da binlerce TİP ‘li sokağa döküldü. Bu büyük mevziyi burjuvaziye terketmediler…” şeklindeki ibarelerin belli bir siyasi partiyi överek desteklemek suretiyle 1630 sayılı Yasanın 4/1. maddesi delaletiyle 64. maddesine muhalefet suçunu oluşturduğu düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

SONUÇ: Kanuna aykırı ve sanıklar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan suç vasfı itibariyle kazanılmış hak düşünülemeyeceği cihetle ceza miktarı yönünden kazanılmış haklar saklı tutulmak suretiyle tedbir niteliğinde olması nedeniyle derneğin kapatılmasına karar verilmesi gerektiğinden hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine 11.6.1981 gününde oy birliğiyle karar verildi.

YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 1990/2751 Karar Numarası: 1990/3185 Karar Tarihi: 09.10.1990

SUÇU VE SUÇLUYU ÖVME

5237 s. TCK/215

ÖZETİ: “Yeni kürt katliamları ve katliamlara son ders” başlıklı yazı TCK.nun312.md. sınırları aşılarak TCK nun 142/4. md.giren bölücülüğün övüldüğü gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığıdan bozma sebebi sayılmamıştır.

TCK.nun 142/4-6. ve 312/2. maddelerine muhalefetten sanık Yüksel H. ile TCK.nun 312/2. maddesine muhalefetten sanık Şeyho S.’ın yapılan yargılamaları sonunda; Mahkumiyetlerine dair İSTANBUL 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinde verilen 3.8.1990 gün ve 1989/82 esas, 1990/181 karar sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanıklar vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR: Koşulları bulunmadığından sanıklar vekilinin duruşma isteminin CMUK.nun maddesi uyarınca reddine, Dava konusu “Yani Kürt Katliamları ve Katliamlara Son Ders” başlıklı yazma TCK.nun 312. maddesinin sınırları aşılarak TCK.nun 142/4. maddesine giren bölüğün övüldüğü gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır. Dava konusu yazılar karar yerinde incelenip, sanıkların suçları sübutu olay niteliğine ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar vekilinin bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 9.10.1990 gününde oy birliği ile karar verildi.

Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık

Eskişehir Ceza Avukatı

Avukat Mahmut Rasul UYANIK ile İletişime Geçin!