Suçluyu Kayırma Suçu Nedir?

Suçluyu kayırma suçu Türk Ceza Kanunu madde 283’te düzenlenmiştir. Suçluyu kayırma suçunun basit halinin cezası 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.

Düzenleme şu şekildedir:

  • Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Bu suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.

Suçluyu Kayırma Suçu Nitelikli Hali

TCK madde 283 fıkra 2’de suçun nitelikli hali düzenlenmiştir. Buna göre suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.

Suçluyu Kayırma Suçu Şahsi Cezasızlık Hali

Suçluyu kayırma suçunun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya müşterek fail tarafından işlenmesi halinde cezaya hükmolunmayacağı TCK m. 283/3’de düzenlenmiştir.

Madde Gerekçesi

Madde metninde, işlenmiş olan bir suçun failine, suçun işlenişine herhangi bir şekilde iştirak etmeksizin, yardımda bulunulması cezaî müeyyide altına alınmıştır. Bununla güdülen amaç, suç işlendikten sonra failin herhangi bir şekilde yardım görmesini engellemektir. Bu suretle ceza adaletinin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Ceza muhakemesinin amacını oluşturan maddî gerçeğin araştırılıp ortaya çıkarılması ve bu suretle adil bir yargıya varılması, suç şüphesi altında bulunan kişinin dahi esasta menfaatine bir husustur. Çünkü insan şahsîyetinin tekâmülü, ancak hakikat ve adaletle mümkün olabilecektir. Maddî gerçeğin tespitine dayalı olarak mah­kemece hükmolunan ceza veya tedbirin infazı, suçlu kişinin işlediği suçtan dolayı içinde bulunduğu kusurluluk durumundan ibra olmasını, yani yeniden topluma kazandırılmasını sağlayacaktır. Bu bakımdan, suç şüphesi altında bulunan kişinin yargılanmasının veya hükümlü kişinin mahkûm olduğu cezanın veya tedbirin infazının engellenmesi, ceza adaletinin gerçekleşmesini engelleyecektir.

Bu suçun konusu, daha önce işlenmiş olan bir suçun işlenişine her­hangi bir şekilde iştirak etmiş olan bir kişidir. Kayrılan kişi, önceki suçun faili veya şeriki olabilir. Bu kişi, önceden işlenen bir suçtan mahkûm olmuş bir kişi olabileceği gibi, sadece şüpheli veya sanık olması nedeniyle aranan bir kişi de olabilir.

Sanık veya mahkûm olan kimsenin saklanmasına yönelik her hareket, bu suçun oluşmasını sağlayacaktır. Sanık veya mahkûmun belli bir yerde saklanmasının temin edilmesinden başka; bu kişi, soruşturmanın veya infazın engellenmesi amacıyla örneğin bir başka ülkeye kaçırılmış olabilir. Bu tür fiilleri de söz konusu suç kapsamında değerlendirmek gerekir.

Belirtmek gerekir ki, hakkında tutuklama veya mahkûmiyet kararı ve­rilen kişinin bir yerde barınmasını temin etme durumunda dahi, bu suçun oluştuğunu kabul etmek gerekir.

Bu suçun oluşabilmesi için, kayrılan kişinin araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması amacıyla hareket edilmesi gerekir. Böyle bir amaç güdülmemekle beraber, kişinin insani mülahazalarla bazı ihtiyaçlarının karşılanmış olması durumunda, söz konusu suç oluşma­yacaktır.

Bu suçun faili herkes olabilir. Ancak, izlenen suç siyaseti gereğince, kayırma suçundan dolayı cezalandırılabilmesi için, kişinin önceden işlenmiş olan suça herhangi bir şekilde iştirak etmemiş olması aranmıştır. Keza, ka­yırma suçunun konusunu belli akrabalık ilişkisi içinde bulunan kişilerin oluşturması hâlinde de cezaya hükmedilmeyecektir.

Kişinin önceden işlenmiş olan asıl suça fail veya şerik olarak iştirak etmiş olması veya suçun konusunu oluşturan kişilerle belli akrabalık ilişkisi içinde bulunması, bu suç açısından sadece bir şahsî cezasızlık sebebi oluş­turmaktadır. Şahsî cezasızlık sebebinin bulunduğu hâllerde işlenen fiil suç ve dolayısıyla haksızlık oluşturma özelliğini muhafaza etmektedir. Ancak, kişinin ceza hukuku açısından sorumluluğu cihetine gidilmemektedir.

Yüksek Mahkeme Kararları

1. Ceza Dairesi Kararı

Y.1.C.D. E. 2015/5682 K. 2016/4093 K.T. 28.11.2016

a- …’i kasten öldürme suçundan; TCK.nun 37, 81, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası,

b- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; TCK.nun 265/1-4, 53, 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası,

c- 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nun 52, 53, 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 900.TL. adli para cezası.

d- Mala zarar verme suçundan; TCK.nun 73/4 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/2-e maddeleri uyarınca

kamu davasının düşürülmesine,

e- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına,

2- Sanık … hakkında;

…’i kasten öldürme suçundan TCK.nun 37, 81, 29, 53. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası.

3- Sanık … hakkında;

Suçluyu kayırma suçundan TCK.nun 283/1, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası.

4- Sanıklar …, …, …, … ve … hakkında;

Tasarlayarak öldürme suçundan ayrı ayrı beraat.

5- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, Resul Çakır, … ve … hakkında;

Suçluyu kayırma suçundan ayrı ayrı beraat.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Katılanlar …, … ve … ile …, … ve … vekilinin, sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından açılan davaya katılma ve bu suçlardan kurulan hükümleri temyize yetkileri bulunmadığından bu hükümlere yönelik temyiz isteklerinin 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,

Mahkemenin kabul ve uygulaması yerinde görüldüğünden; sanık … hakkında tasarlayarak öldürme ve sanık … hakkında suçluyu kayırma suçlarından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

Temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre; sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyete ilişkin hükümlerin sanık müdafiinin temyizi, sanıklar … ve … hakkında kasten öldürme suçundan kurulan

mahkumiyete ilişkin hükümlerin sanıklar müdafileri, Cumhuriyet savcısı, katılanlar ve vekillerinin temyizleri ile sanık … hakkında suçluyu kayırma suçundan kurulan mahkumiyete ilişkin hükmün sanık müdafii ile katılanlar ve vekillerinin temyizleri, sanıklar …, … ve … hakkında tasarlayarak öldürme suçundan kurulan beraatlerine ilişkin hükümlerin katılanlar ve vekillerinin temyizleri, sanıklar … ve … hakkında tasarlayarak öldürme, sanık … hakkında suçluyu kayırma suçlarından kurulan beraate ilişkin hükümlerin Cumhuriyet savcısı ile katılanlar ve vekillerinin temyizleri, sanıklar …, …, …, …, …, …, …,… ve … hakkında suçluyu kayırma suçundan kurulan beraate ilişkin hükümlerin katılanlar ve vekillerinin temyizleri nedeniyle incelenmesinde;

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’nun kasten öldürme, görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık, sanık …’ın kasten öldürme, sanık …’un suçluyu kayırma suçlarının sübutu kabul, tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar …, …, …, …, …, …, …,.., … ve …’ün suçluyu kayırma, sanıklar …, …, … ve …’un tasarlayarak öldürme suçlarından elde edilen delillerin mahkumiyetlerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Sanık … müdafiinin bir sebebe dayanmayan, sanık … müdafiinin eksik incelemeye, suç unsurlarının oluşmadığına, haksız tahrik nedeniyle cezadan yapılan indirimin az olduğuna ve takdiri indirim uygulanması gerektiğine, Cumhuriyet savcısının sanıklar … ve … yönünden suçun tasarlanarak işlendiğine ve haksız tahrik hükmünün uygulama yeri bulunmadığına, sanık … yönünden tasarlayarak öldürme suçundan asli fail olarak cezalandırılması gerektiğine, katılanlar ve vekillerinin eksik incelemeye, suç vasfına ve haksız tahrik bulunmadığına, beraatine karar verilen sanıklar yönünden suça katıldıklarına dair mahkumiyetlerine yeterli delil bulunduğuna ve atılı suçların sübutuna ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;

A) Sanık … hakkında kasten öldürme, görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık, sanık … hakkında kasten öldürme, sanık … hakkında suçluyu kayırma suçlarından kurulan hükümlerin;

Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında

mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK’nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümlerinin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK’nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, sanıklar …, … ve … ve … hakkında tasarlayarak öldürme, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, .., … ve … hakkında suçluyu kayırma suçlarından kurulan beraate ilişkin hükümlerin doğrudan ONANMASINA,

B) Sanık …’ın; kasten öldürme suçunu işlediklerini bildiği … ve …’ı yöneticiliğini yaptığı derneğe ait büroda iki gün kalmalarını sağladığının sübut bulması karşısında; iddianamedeki anlatım itibariyle sanığın eyleminin 5237 sayılı Yasanın 283. maddesinde düzenlenen suçluyu kayırma suçu kapsamında kaldığı anlaşılması halde; müsnet tasarlayarak öldürme suçundan muğlak bir ifadeyle beraatine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesindeki temyiz itirazları ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle hükümlerin sair cihetleri incelenmeksizin CMUK.nun 321. maddesi uyarınca kısmen tebliğnamedeki düşünce hilafına BOZULMASINA, tayin edilen cezaya ve tutuklulukta geçen süreye göre, sanık müdafiilerinin tahliye talebinin REDDİNE, tayin edilen cezaya 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

28/11/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı….’nun huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar … ve … müdafii Avukatlar … ve …’nun yokluklarında 01/12/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.


4. Ceza Dairesi Kararı

Y.4.C.D. E. 2007/12345 K. 2009/10596 K.T. 01.06.2009

SUÇLUYU KAYIRMA

Dava: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü.

Karar: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/122 esas sayılı dosyasında, sanığın da evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından yargılandığının ileri sürülmesi karşısında, iddianın doğruluğunun tespiti yönünden belirtilen dosyanın onaylı suretinin getirtilmesi ya da içeriğinin denetime olanak verecek biçimde tutanağa geçirilmesinden sonra 5237 sayılı TCY.nın 283/3 maddesi hükmü de gözetilerek sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerekirken eksik soruşturma ile hüküm kurulması,

Sonuç: Yasaya aykırı ve sanık M. K. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Eskişehir avukat Mahmut UYANIK saygıyla sunar.

Avukat Mahmut Rasul UYANIK ile İletişime Geçin!