Suç uydurma suçu Türk Ceza Kanunu madde 271’de düzenlenmiştir. Cezası 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Düzenleme şu şekildedir:
Suç uydurma suçu şikayete tabi olmayıp re’sen soruşturulup kovuşturulur. Uzlaştırma hükümleri bu suç bakımından uygulama alanı bulmaz.
Dava zaman aşımı 8 yıl, ceza zaman aşımı 10 yıldır.
Suç Uydurma Suçu Madde Düzenlemesi
TCK madde 271 düzenlemesi şu şekildedir:
İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Suç uydurma suçu Türk Ceza Kanunu 2. kitap 4. kısım 2. bölümde Adliyeye Karşı Suçlar başlığı altında düzenlenmiştir.
Adliyeye karşı suçlar şunlardır:
- İftira (m.267)
- Başkasına Ait Kimlik Veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması (m.268)
- Suç Üstlenme (m.270)
- Suç Uydurma (m.271)
- Yalan Tanıklık (m.272)
- Yalan Yere Yemin (m.275)
- Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik Veya Tercümanlık (m.276)
- Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi Veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs (m.277)
- Suçu Bildirmeme (m.278)
- Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi (m.279)
- Sağlık Mesleği Mensuplarının Suçu Bildirmemesi (m.280)
- Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme (m.281)
- Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Aklama (m.282)
- Suçluyu Kayırma (m.283)
- Tutuklu Hükümlü Veya Suç Delillerini Bildirmeme (m.284)
- Gizliliğin İhlali (m.285)
- Ses Ve Görüntülerin Kayda Alınması (m.286)
- Genital Muayene (m.287)
- Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs (m.288)
- Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma (m.289)
- Resmen Teslim Olunan Mala Elkonulması Ve Bozulması (m.290)
- Başkası Yerine Ceza İnfaz Kurumuna Veya Tutukevine Girme (m.291)
- Hükümlü Veya Tutuklunun Kaçması (m.292)
- Kaçmaya İmkan Sağlama (m. 294)
- Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması (m.295)
- Hükümlü Veya Tutukluların Ayaklanması (m.296)
- İnfaz Kurumuna Veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak (m.297)
- Hak Kullanımını Ve Beslenmeyi Engelleme (m.298)
Suç Uydurma Suçu ve İftira Suçu Arasındaki Fark
Suç uydurma suçu ile iftira suçunu birbirine karıştırmamak gerekir.
Suç uydurma suçunda herhangi bir kişi üzerine suç iddiası isnad edilmezken, iftira suçunda bir veya birden fazla kişinin suç işlediği iddiasının yetkili makamlara bildirilmesi söz konusudur.

Yüksek Mahkeme Kararları
4. Ceza Dairesi Kararı
Y.4.C.D. E. 2007/3845 K. 2007/4820 K.T. 22.05.2007
SUÇ UYDURMA SUÇU
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ ERTELENMESİ
ÖZETİ: Sanığın Suç Uydurma suçu ile ilgili olarak 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinde öngörülen 5560 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki hüküm uyarınca hükmün açıklanmasının ertelenmesi gerekip gerekmediğinin tartışılmaması, yasaya aykırıdır.
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik ceza türü süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; “Sanığın Suç Uydurma suçu ile ilgili olarak 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinde öngörülen 5560 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki hüküm uyarınca hükmün açıklanmasının ertelenmesi gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
Yasaya aykırı görüldüğünden Hükmün bozulmasına dosyanın yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere hüküm mahkemesine gönderilmesine 22.05.2007 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
16. Ceza Dairesi Kararı
Y.16.C.D. E. 2015/325 K. 2015/183 K.T. 18.03.2015
SUÇ UYDURMA SUÇU
ÖZETİ: Kumar oynama eylemi ile ilgili olarak ise herhangi bir bildirim ve ihbarda bulunmadığı olayda sanığın bildirimine konu olan ”kavga” olayı kanunlarımızda açıkça suç olarak tanımlanmadığı gibi isnadda bulunulan kişi de açıkça belirtilmemiş olduğundan yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı gerekçelerle mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün BOZULMASI gerekmektedir.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dosyada bulunan 03.02.2013 tarihli ihbar tutanağı ve 03.02.2013 tarihli olay ve yakalama tutanağı başlıklı belgelerde sanığın birçok kez polisi arayarak ihbara konu adreste kavga olduğunu beyan ettiği; kumar oynama eylemi ile ilgili olarak ise herhangi bir bildirim ve ihbarda bulunmadığı olayda sanığın bildirimine konu olan ”kavga” olayı kanunlarımızda açıkça suç olarak tanımlanmadığı gibi isnadda bulunulan kişi de açıkça belirtilmemiş olduğundan yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı gerekçelerle mahkumiyet kararı verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 18.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
4. Ceza Dairesi Kararı
Y.4.C.D. E. 2008/2832 K. 2009/16851 K.T. 21.10.2009
SUÇ UYDURMA
5237 s. TCK/271
ÖZETİ: Adına kayıtlı cep telefonu ile 155 polis imdat telefonunu arayarak, kendisinin terör örgütü mensubu olduğu ve 67 kişilik terörist grubu ile jandarma karakolunu basacaklarını bildirmesi üzerine ihbarın ilgili merciilere iletilip görevlilerce gerekli önlemlerin alınmasının akabinde ihbarın asılsız olduğunun saptanması biçiminde gelişen olayda, sanığın işlenmeyen bir suçun kanıtlarını soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurup yetkili merciilere ihbar etme eyleminin TCY.nın 271.maddesinde öngörülen suçu oluşturmuştur. “CEZA HUKUKU: Asılsız İhbarda Bulunma- Adına kayıtlı cep telefonu ile 155 polis imdat telefonunu arayarak, kendisinin terör örgütü mensubu olduğu ve 67 kişilik terörist grubu ile jandarma karakolunu basacaklarını bildirmesi üzerine ihbarın ilgili merciilere iletilip görevlilerce gerekli önlemlerin alınmasının akabinde ihbarın asılsız olduğunun saptanması biçiminde gelişen olayda, sanığın işlenmeyen bir suçun kanıtlarını soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurup yetkili merciilere ihbar etme eyleminin TCY.nın 271.maddesinde öngörülen suçu oluşturmuştur.”
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; Sanığın dosyada mevcut abonelik sözleşmesi ve TURKCELL HTS raporuna göre adına kayıtlı cep telefonu ile 155 polis imdat telefonunu arayarak, kendisinin terör örgütü mensubu olduğu ve 67 kişilik terörist grubu ile jandarma karakolunu basacaklarını bildirmesi üzerine ihbarın ilgili merciilere iletilip görevlilerce gerekli önlemlerin alınmasının akabinde ihbarın asılsız olduğunun saptanması biçiminde gelişen olayda, sanığın işlenmeyen bir suçun kanıtlarını soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurup yetkili merciilere ihbar etme eyleminin TCY.nın 271.maddesinde öngörülen suçu oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Eskişehir avukat Mahmut UYANIK saygıyla sunar.