Suç işlemeye tahrik suçu Türk Ceza Kanunu madde 214’de düzenlenmiştir. Düzenleme şu şekildedir:
- Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik eden kişi, onbeş yıldan yirmidört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Tahrik konusu suçların işlenmesi halinde, tahrik eden kişi, bu suçlara azmettiren sıfatıyla cezalandırılır.
Türk Ceza Kanunu madde 214’ün tüm fıkralarını ayrı ayrı inceleyerek açıklamak gerekir.
Suç İşlemeye Tahrik Suçu Birinci Fıkrası
Düzenlemeden de anlaşılacağı üzere suç işlemeye tahrik suçunun birinci fıkrasında geçen halinin oluşabilmesi için bu tahrik eyleminin alenen yapılması gerekmektedir. Alenen yapılması şartı bir yayın aracını kullanarak yapılabileceği gibi bir topluluğa hitaben konuşarak da yapılabilir. Suç işlemek için alenen tahrik suçu bir tehlike suçu olup, tahrik konusu eylemin hedef kimse veya kimseler tarafından gerçekleştirilmesi suçun maddi unsurları arasında değildir. Türk Ceza Kanunu madde 214 f.1’de geçen eylemin cezası 6 ay dan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.
Suç İşlemeye Tahrik Suçu İkinci Fıkrası
Suç işlemeye tahrik suçu ikinci fıkrasında geçen halinin oluşabilmesi için eylemin alenen yapılması şartı bulunmayıp, söz konusu hedef kimselerin silahlandırılarak, halkın başka bir kesimini öldürmeye karşı tahrik edilmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus “silahlandırma” eyleminin suçun maddi unsurları arasında olmasıdır. Yine birinci fıkrayla aynı şekilde maddenin ikinci fıkrası da bir tehlike suçudur ve suçun oluşması için tahrik konusu fiilin gerçekleşmesi suçun maddi unsurları arasında sayılmamıştır.
Suç İşlemeye Tahrik Suçu Üçüncü Fıkrası
Türk Ceza Kanunu m.214 f.3’de bulunan düzenleme Türk Ceza Kanunu m.38’e atıfta bulunmuştur. Buna göre tahrik konusu fiillerin işlenmesi halinde uygulanacak kanun hükmü TCK m.214 değil TCK m.34 olacaktır.
Zaman Aşımı, Şikayet ve Uzlaştırma
Suç İşlemeye tahrik suçu birinci fıkrası dava zaman aşımı 8 yıl ceza zaman aşımı 10 yıldır. Aynı suçun ikinci fıkrasında geçen halinin dava zaman aşımı 20 yıl ceza zaman aşımı süresi 24 yıldır.
Suç işlemeye tahrik suçu şikayete tabi olmayıp re’sen soruşturulup kovuşturulur. Uzlaştırma hükümleri bu suç bakımından uygulanmaz.

Yüksek Mahkeme Kararları
Y.9.C.D. E. 2010/13846 K. 2010/12518 K.T. 13.12.2010
HALKI SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK ETMEK
SUÇ İŞLEMEK İÇİN TAHRİKTE BULUNMAK
SUÇU VE SUÇLUYU ÖVME
ÖZETİ: A. ili DTP Belediye Başkan adayı olan sanığın 29.03.2009 günü yapılan yerel seçimlerde seçimi kaybetmesi üzerine toplanan halka hitaben “ölmesi gereken yerde ölmesini bilmeyen namerttir, Vali istifa etsin, bundan sonra olacak olaylardan Vali sorumludur, A.’da kan gövdeyi götürecek” şeklindeki konuşmaları üzerine gerçekleşen olaylar nedeniyle, a ) Sanıkça söylenen sözlerin genel nitelikte olup somut bir eylem çağrısını içermediği, toplulukça işlenen mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında grubu azmettirdiğinin anlaşılamadığı, bu nedenle sarf edilen sözlerin kapsamına göre suç işlemeye tahrik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek ayrıca 3713 sayılı Kanuna aykırılık, mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından da mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Hükmedilen cezaların süreleri itibariyle koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
1- 20.10.2008 tarihinde işlenen 3713 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığın topluluğa hitaben açıklattırdığı kabul edilen basın açıklamasının içeriğinde propaganda teşkil eden sözlerin bulunmadığı, sadece “Rezdan Öcalan” sözlerinin yer aldığı, bu itibarla yüklenilen eylemin TCK’nın 215. maddesinde düzenlenen suçu ve suçluyu övme suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 02.04.2009 tarihinde işlenen 3713 sayılı Kanuna aykırılık, silahlı örgüt üyesi olma, mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince,
Ağrı ili DTP Belediye Başkan adayı olan sanığın 29.03.2009 günü yapılan yerel seçimlerde seçimi kaybetmesi üzerine toplanan halka hitaben “ölmesi gereken yerde ölmesini bilmeyen namerttir, Vali istifa etsin, bundan sonra olacak olaylardan Vali sorumludur, Ağrı’da kan gövdeyi götürecek” şeklindeki konuşmaları üzerine gerçekleşen olaylar nedeniyle, a ) Sanıkça söylenen sözlerin genel nitelikte olup somut bir eylem çağrısını içermediği, toplulukça işlenen mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında grubu azmettirdiğinin anlaşılamadığı, bu nedenle sarf edilen sözlerin kapsamına göre TCK’nın 214/1. maddesinde düzenlenen suç işlemeye tahrik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek ayrıca 3713 sayılı Kanuna aykırılık, mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından da mahkumiyetine karar verilmesi,
b- Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre sanığın silahlı örgüt üyesi olma suçundan cezalandırılmasına yeterli kesin, inandırıcı her türlü kuşkudan uzak delil elde edilemediği düşünülmeden, anılan suçtan beraatı yerine, değerlendirmede yanılgıya düşünülerek mahkumiyet hükmü kurulması,
SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozmanın içeriğine göre sanık hakkındaki tutuklama kararının kaldırılmasına, başka suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı taktirde, derhal salıverilmesinin sağlanması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 13.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Y.8.C.D. E. 2004/589 K. 2005/10199 K.T. 27.10.2005
SUÇ İŞLEMEK İÇİN TAHRİKTE BULUNMAK
5237 s. TCK/214
DAVA: Suç işlemeye tahrik suçundan sanık Şahin Memet B.’in yapılan yargılanması sonunda; TCK.nun 311/1-2 maddesi uyarınca hükümlülüğüne ve ertelemeye dair (ADIYAMAN) Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 13.5.2003 gün ve 992 esas, 344 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 15.1.2004 günü daireye gönderilmekle incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine,
Ancak;
(KESK)’e bağlı sendikaların dönem sözcüsü olan sanığın, 15.10.2002 günü mahalli yayın organı M… TV’nin haber bülteninde “ülkenin sosyo-ekonomik sorunlarına değindikten sonra o anki hükümeti protesto ve seçim sonrası kurulacak hükümeti uyarmak için kamu çalışanlarına bir günlük sevk alıp hizmet üretmeme” şeklindeki sözlerinin TCK.nun 311. maddesinde tanımlanan suçu oluşturmayan, demokratik hakların kullanımı niteliğinde bulunduğu gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş sanık Şahin Mehmet B.’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi ( BOZULMASINA ), 27.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Y.8.C.D. E. 1998/7642 K. 1998/10408 K.T. 02.07.1998
SUÇ İŞLEMEK İÇİN TAHRİKTE BULUNMAK
5237 s. TCK/214
Halkı suç işlemeye tahrik etmekten sanık Siyamin’in yapılan yargılaması sonunda hükümlülüğüne ve ertelemeye dair ( Ankara Onsekizinci Asliye Ceza Mahkemesi )nden verilen 11.3.1997 gün ve 909 esas, 211 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile 8.6.1998 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR: K… Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı olan sanık Siyamin’in 8.4.1996 günlü basın açıklamasında; Genelde ülkenin sosyoekonomik sorunlarına değindikten sonra özelde kamu emekçilerinin sorunlarını ve taleplerini madde başlıkları altında açıklayıp, taleplerinden bir sonuç alamadıkları taktirde açık alanlarda kitlesel basın açıklamaları yapıp, bundan da sonuç alamadıkları taktirde işi bırakma eylemlerinin genişletilerek uygulanacağını belirtmiş olmasına göre; Emekçileri doğrudan suç işlemeye tahrik niteliğinde bulunmayan ve TCK.nun 311. maddesinde tanımı yapılan suç tipini oluşturmayan ve demokratik hak arama niteliğinde bulunan bu söylemleri nedeniyle hakkında beraat hükmü kurulması gerekirken, dosya içeriğine uymayan bir gerekçeyle hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı ( BOZULMASINA ), 2.7.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Eskişehir Avukat Mahmut UYANIK saygıyla sunar.