Nişanın bozulması sebebiyle tazminat ile boşanma sebebiyle tazminatı birbiri ile karıştırmamak gerekir. Nişanın bozulması sebebiyle tazminat şu durumda ortaya çıkmaktadır:
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birisine yüklenebilen bir sebep sebebiyle bozulduğu takdirde kusuru sebebiyle nişanın bozulmasına sebebiyet veren taraf veya haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozan taraf diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde belli bir tazminat ödemekle yükümlüdür (TMK 120).
Türk Medeni Kanunu madde 120’de bahsi geçen tazminat maddi tazminata ilişkindir. Bununla beraber TMK m.121’de manevi tazminat düzenlenmiştir. TMK m. 121 hükmüne göre nişanın bozulması sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf diğer taraftan uygun bir tazminat isteyebilir.
Nişanın Bozulması Sebebiyle Maddi Tazminat Olarak İstenebilecek Kalemler ve İsteyebilecek Kişiler
Maddi tazminat madden meydana gelen bir zararı gidermeye yöneliktir. Buna göre şunlar nişanın bozulması sebebiyle maddi tazminat kapsamına girer:
- Evlenme amacıyla yaptığı harcamalar, örneğin gelinlik masrafı, damatlık masrafı, organizasyon ve düğün masrafları.
- Katlandığı maddi, fedakarlıklar, örneğin hediye olarak alınan altın küpe, bilezik ve benzeri eşyalar.
- Nişan giderleri, örneğin, nişan salonu masrafı, nişan yüzüğü masrafı, nişan elbisesi masrafı.
Maddi tazminat talebinde bulunabilecek kişiler şunlardır:
- Tazminat istemeye hakkı olan tarafın anne ve babası,
- Tazminat istemeye hakkı olan tarafın anne babası gibi hareket eden kişiler
Kişilerin maddi tazminata hak kazanabilmeleri için en önemli şart bir maddi zararlarının meydana gelmesidir. Örneğin nişanlanan kişinin anne, babası veya anne, baba gibi hareket edenlerinin, nişanın bozulması sebebiyle maddi bir zararları yoksa maddi tazminat talep edemezler.
Nişanın Bozulması Sebebiyle Manevi Tazminat
Nişanlanmanın bozulması durumunda kişiler psikolojik olarak hasara uğrayabilirler. Bu hasarın (zararın) karşılanabilmesi için nişanı haklı bir neden olmadan bozan veya nişanın bozulmasına kendi kusuru ile sebebiyet veren kişiden diğer taraf manevi tazminat olarak bir miktar para verilmesi talebinde bulunabilir. Bu hüküm TMK m.121’de düzenlenmiştir.
Hediyelerin Geri Verilmesi
Nişanlılığın evlililik dışındaki bir sebeple sona ermesi durumunda nişanlıların birbirlerine verdikleri alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Aynı şekilde nişanlıların anne ve babasının ya da anne ve baba gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler kişiler tarafından geri istenebilir (TMK m.122).
Söz konusu hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır (TMK m.122).
Nişanın Bozulması Sebebiyle Tazminat ve Diğer Haklarda Zaman Aşımı
Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden 1 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar (TMK m.123).
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu İlgili Madde Metinleri ve Gerekçeleri
TMK m. 120
TMK m.120:
- “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.”
TMK m.120 Gerekçe-
- “Yürürlükteki Kanunun 84 üncü maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber açıklık sağlanmak üzere, nişanlıların dava hakları ile diğer şahısların dava hakları ayrı fıkralarda düzenlenmiştir. Diğer taraftan nişan için yapılan giderlerin de aynı esaslar çerçevesinde istenilebileceği belirtilmiştir.”
TMK m. 121
TMK m.121:
- “Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”
TMK m.121 Gerekçe-
- “Yürürlükteki Kanunun 85 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddede manevi tazminatın koşulları Borçlar Kanunumuzun 3444 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki hükmüne paralel olarak kaleme alındığından, manevi tazminat “şahsen fahiş bir surette mutazarrır olma” koşuluna bağlanmıştır. Oysa Borçlar Kanununun 49 uncu maddesinde 3444 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle manevi tazminatta “zararın ve kusurun ağırlığı” koşulu kaldırılmıştır. Bu değişikliğe rağmen niteliği ve amacı aynı olan bu maddedeki manevi tazminatın ağır zarar koşuluna bağlı tutulması haklı ve yerinde görülmemiştir. Öte yandan maddede hükmedilecek manevi tazminatın bir miktar paranın ödenmesi şeklindeki bir tazminat olduğu açıkça vurgulanmış, burada manevi tazminatın diğer şekillerine yer verilmediği ifade edilmek istenmiştir.
- Yürürlükteki Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen manevi tazminatın mirasçılara intikal edip etmeyeceği sorunu, 25 inci maddenin dördüncü fıkrasında hükme bağlanmış olan genel kurala bırakılmıştır. Manevi tazminatın mirasçılara intikal edip etmeyeceği, ayrıca bunun başkalarına devir edilip edilmeyeceği 25 inci maddede hükme bağlanmış olduğundan bu maddede yeniden kaleme alınması yerinde görülmemiştir. 3444 sayılı Kanunla yürürlükteki Kanunun 24/a maddesi hükmü kabul edilmeden önce, bu sorun yürürlükteki Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanmış idi. Bu düzenleme karşısında buradaki özel hükmün diğer manevi tazminatlar için de geçerli olup olmadığı konusunda önemli tartışmalar yapılmaktaydı. Bu konu 25 inci maddede genel hüküm olarak düzenlendikten sonra artık manevi tazminatla ilgili özel hükümlerde aynı kuralın tekrarlanması isabetli olmayacaktır.”
TMK m. 122
TMK m. 122:
- “Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.”
TMK m. 122 Gerekçe:
- “Yürürlükteki Kanunun 66 ncı maddesini karşılamaktadır.
- Maddede nişanı sona erdiren sebeplerin tek tek (bozulma, ölüm, gaiplik kararı şeklinde) sayılması yerine ‘Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse’ ifadesi kullanılmıştır. Böylece nişanlılık evlenme dışında her ne sebeple sona ererse ersin bu madde gereğince hediyelerin geri verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
- Maddenin ikinci fıkrasında “hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa” karşılığının sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilmesi öngörülmüştür. Birçok hallerde aynen mevcut olmayan hediye mislen mevcuttur. Buna rağmen yürürlükteki hükme göre davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hediye yerine bir bedel ödemek suretiyle kurtulması, özellikle paranın değer kaybına uğradığı büyük oranlı enflasyonların yaşandığı dönemlerde haksız sonuçlara yol açmaktadır. Bu nedenle maddeye hediyenin sadece aynen bulunmamasının yeterli olmadığı, mislen mevcut ise yine davalının hediyeyi mislen temin edip tazmin etmesi esası eklenerek, mislen ifası mümkün olmayan bir hediye söz konusu ise, o zaman bunun yerine değerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre para olarak ödenmesine karar verilmesi kabul edilmiştir.
- KOMİSYONUN DEĞİŞİKLİK GEREKÇESİ: Tasarının 122 nci maddesinin birinci fıkrasındaki “onlar gibi hareket edenlerin” ifadesi, 120 nci maddesinin ikinci fıkrasına paralel olarak “onlar gibi davrananların” şeklinde değiştirilmiştir.
TMK m. 123
TMK m. 123:
- Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
TMK m. 123 Gerekçe:
- Yürürlükteki Kanunun 87 nci maddesini karşılamaktadır.
- Madde, nişanlılığın sadece bozulması hâlini değil, ölüm, gaiplik gibi diğer sona erme sebeplerini de kapsayacak şekilde kaleme alınmıştır. Böylece maddeye “Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları” ifadesi konulmak suretiyle bozma dışındaki diğer sona erme hâllerinde açılan davaların da buradaki özel zamanaşımı süresine tâbi olduğu anlatılmak istenmektedir.
- Burada gerek süre gerek bu sürenin işlemeye başladığı tarih itibarıyla özel bir hüküm söz konusudur. Maddede zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması, sona erme sebebinin öğrenilmesine tabî olmayıp bu süre sona ermeden itibaren işlemeye başlayacaktır. Bu yolla tarafların “sona ermeyi daha geç öğrenmiş oldukları” iddiasıyla yıllar sonra bu tür davalarla karşı karşıya getirilmesi yerinde görülmemiştir.
Yüksek Mahkeme Kararları
Nişanın Bozulması Sebebiyle Manevi Tazminat Kararı
Y.3.H.D. E. 2004/10859 K. 2004/10509 K.T. 05.10.2004
NİŞANLILIK
MANEVİ TAZMİNAT
KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
ÜZÜNTÜNÜN MANEVİ TAZMİNAT GEREKTİRİP GEREKTİRMEYECEĞİ
İTİBARIN ZEDELENMESİ
ÖZETİ: TMK’nın 121. maddesine göre, nişanın bozulmasından kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir. Üzüntü duymak başlı başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminat talep edebilmek için, kişilik haklarının ihlali, terkedilen nişanlının şeref ve namus duygularının yaralanmış olması veya çevresine karşı küçük düşmüş, itibarının zedelenmiş olması gerekir.
Dava dilekçesinde 800.000.000.- Lira değerinde nişan hediyelerinin iadesi, birleştirilen dava ile de manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın ve birleştirilen davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı-davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, nişanın bozulmasından dolayı hediyelerin iadesini talep etmiş, davalı birleştirilen dava ile nişanın bozulmasından dolayı 12.000.000.000.- Lira manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile hediyelerin iadesine, birleştirilen davanın da kısmen kabulü ile 7.000.000.000.- Lira manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, TMK’nun 121. maddesine göre, nişanın bozulmasından kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan)manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir. Üzüntü duymak başlı başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminat talep edebilmek için, kişilik haklarının ihlali, terkedilen nişanlının şeref ve namus duygularının yaralanmış olması veya çevresine karşı küçük düşmüş, itibarının zedelenmiş olması gerekir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin salt üzüntü nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2004 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Nişanın Bozulması Sebebiyle Maddi Tazminat Kararı
Y.3.H.D. E. 2005/7955 K. 2005/10266 K.T. 18.10.2005
NİŞANIN BOZULMASI NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT
ÖZETİ: TMK.nın 120.maddesinde “nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.
DAVA: Dava dilekçesinde 1.710.000.000 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR: Davacı dava dilekçesinde, kızı ile davalı Özgür ‘ün 5 ay nişanlı kaldıktan sonra ayrıldıklarını, evlenecekleri ümidi ile kızı için taksitle halı, yatak odası ve mobilya aldığını ve bu eşyaları tutulan eve götürdüğünü, ancak nişanın bozulmasından sonra eşyaları aldığı mağazaya iade ettiğini, mağaza sahiplerinin ödenen peşinat bedeli toplam 1.710.000.000 lirayı geri vermediklerini, bu nedenle uğradığı zarar bedeli 1.710.000.000 liranın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı Özgür ‘ün haklı sebep olmadan nişanı bozması nedeniyle TMK ‘nun 120/2 ye göre davacının tazminat isteme hakkı olduğundan bahisle ödenen peşinat bedeli 1.710.000.000 liranın davalı Özgür ‘den tahsiline karar verilmiştir.
TMK.nın 120.maddesinde “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.
Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler” hükmü yer almaktadır.
Dosya kapsamından nişanın bozulmasında kusurun nişanlılardan hangisinde olduğu hususu araştırılmamıştır.
Bu durumda mahkemece; nişanın bozulmasında kusurlu olan tarafı araştırmak ve eğer davalı Özgür ‘ün kusuru nedeniyle nişanın bozulduğu anlaşılırsa o takdirde davacının uğradığı zarara hükmetmek olmalıdır.
Bunun için dava konusu eşyaların ikinci el olarak kaça satılabileceğini bilirkişi aracılığı ile belirlemek ve alınacak rapor doğrultusunda eşyaların yeni fiyatı ile 2.el fiyatı arasındaki farka göre uğranılan zararın tazminine karar verilmelidir.
Eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.10.2005 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Eskişehir Avukat Mahmut UYANIK saygıyla sunar.