Kişilerin Huzur Ve Sükununu Bozma Suçu ve Cezası

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu Türk Ceza Kanunu madde 123’de düzenlenmiştir. Cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır.

Bu suç şikayete tabi bir suç olup şikayet süresi 6 aydır. Dava ve Ceza zaman aşımı bakımından Türk Ceza Kanunu m.66 ve m.68 de belirtilen 8 yıllık ve 10 yıllık süreler uygulanır.

Bu suç uzlaştırma hükümlerinin kapsamına girmektedir.

Yargılaması asliye ceza mahkemelerinde yapılır.

Madde Düzenlemesi

Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon
edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması
halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu Türk Ceza Kanunu 2. kitap, 2. kısım 7. bölümde “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir.

Hürriyete karşı suçlar şunlardır:

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Nedir

Bu suç, salt huzur ve rahatını bozmak amacıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı amaçla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulmasıdır.

Bu suçun hukuksal konusunu “kişilerin ruhsal bütünlüğü (psikolojik, ruhsal huzur içinde yaşama hakkı)” oluşturmaktadır.

Bu suç genel bir suçtur, özgü bir suç değildir.

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Hareket Ögesi

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Suçun hareket ögesini bir kimseye ısrarla; “telefon edilmesi”, “gürültü yapılması” ya da aynı amaçla “hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulmasıdır” oluşturmaktadır. Suçun oluşabilmesi için seçimlik hareketlerden birinin bir kez yapılması yeterli olmayıp “ısrarla” yapılması gerekmektedir.

Gerçekleşleştirilen fiiller sonucu mağdurun zihni dengesi bozulur ve ruhsal bir rahatsızlığa uğrarsa kasten yaralama suçu oluşur. Bu husus TCK m.123 gerekçesinde belirtilmiştir.

Bu suç aynı zamanda mütemadi bir suçtur. Suçun oluşabilmesi için telefon etme, gürültü yapma veya hukuka aykırı başka bir eylemle rahatsız etme hareketlerinin ısrarla yapılması gerekmektedir. Yani bu hareketlerin bir kez yapılması yeterli değildir, ısrarla defalarca yapılması gerekir.

Şikayet hakkı kullanılıncaya kadar gerçekleştirilen birden çok hareket tek suç oluşturur. Ancak mağdur, şikayet hakkını kullandıktan sonra, dava açılıncaya kadar geçen sürede fail önceki hareketlerine devam ederse zincirleme suç hükümleri uygulanır.

Fail kamu davası açıldıktan sonra bu hareketlerine devam ederse yeni hareketler ayrı bir suç oluşturur. Kamu davası açılmasıyla hukuksal kesinti oluşur ve dava açılmadan sonraki eylemler zincirleme suç kapsamına girmez.

Eskişehir Ceza Avukatı Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu
Eskişehir Avukat Eskişehir Ceza Avukatı

Madde Gerekçesi

Madde, belirli bağımlı hareketlerle kişilerin huzur ve sükûnlarının bozulması hususunda gösterilen çabaları cezalandırmaktadır.

Suçun maddî unsuru bir kimseye ısrarla, gece gündüz demeden telefon edilmesi veya ona karşı ısrarla gürültü yapılmasıdır. Örneğin oturulan apartmanın alt veya üst katında sürekli olarak öteberi çalarak gürültü yapıl­ması gibi.

Ancak bu hareketlerin sırf mağdurun huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla yapılması gerekmektedir. Böylece madde, suçun oluşması için özel bir maksatla hareket edilmesi şartını getirmektedir.

Dikkat edilmelidir ki, bu suç tanımıyla cezalandırılan fiiller, kişiler üzerinde uygulanacak maddî veya cebrî bir müdahale niteliği taşımamakta­dır. Bu suç tanımı ile kişilerin psikolojik, ruhsal sükûn içinde yaşamak hak­kını korunmaktadır.

Yapılan etkinlikler sonucu mağdurun dengesi bozulduğu örneğin ruh­sal bir teşevvüşe uğradığı hâllerde ise, kasten yaralama suçu söz konusu olacaktır.

Maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması, suçtan zarar görenin şikâyetine bağlıdır.

Yüksek Mahkeme Kararları

Y.18.C.D. E. 2016/6670 K. 2018/5837 K.T. 18.04.2018

KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA SUÇUNUN UNSURLARI Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunun Oluşabilmesi İçin, Eylemin Israrla Tekrarlanması, Süreklilik Arz Etmesi ve Sırf Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Saiki İle İşlenmesi Gerekmektedir.

Özeti: Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suç olup, bu suçun oluşması için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekmektedir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak,

1-) TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen suç genel ve tamamlayıcı nitelikte bir suç olup, bu suçun oluşması için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekmektedir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir. Sanığın, gönderdiği mektuplarla katılanın huzur ve sükununu bozduğunun ve mektupların içeriğinde katılanın eşini aldattığını iddia ederek katılana hakaret ettiğinin kabul edilmesi ve hakaret suçundan hüküm kurulurken zincirleme suç hükümlerinin uygulanmış olması karşısında, sanığın kaç adet mektup gönderdiği, mektupların hangisinde hakaret içeren söylemlerin bulunduğu, sanığın hangi eylemlerinin TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen genel ve tamamlayıcı nitelikte olan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu ve suçun unsuru olan ısrar ögesinin ne şekilde gerçekleştiği, sanığın kastının ne şekilde sırf huzur ve sükunu bozma saiki olarak kabul edildiği yöntemince açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

2-) Kabule göre ise; TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,

Kanuna aykırı, sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık bu suçun şüphelisi veya sanığı konumunda olan müvekkillerine özenle ve profesyonellikten taviz vermeden Eskişehir Ceza Avukatı olarak müdafilik hizmeti verdiği gibi bu suçun mağduru veya suçtan zarar göreni konumunda olan müvekkillerini de mahkemede Eskişehir Ceza Avukatı olarak özveriyle temsil etmekte ve haklarını savunmaktadır.

Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık saygıyla sundu.

Avukat Mahmut Rasul UYANIK ile İletişime Geçin!