Kanunlara uymamaya tahrik suçu Türk Ceza Kanunu madde 217’de düzenlenmiştir. Cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
TCK m.217 düzenlemesi şu şekildedir:
- Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Dikkat edilmesi gereken husus bu suçun oluşması için tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması şartının bulunduğudur.
TCK m.217 uzlaştırma hükümlerine tabi değildir ve şikayet aranmaksızın re’sen soruşturulup kovuşturulur.
Dava zaman aşımı 8 yıl ceza zaman aşımı 10 yıldır.
Görevli mahkeme Asliye Ceza mahkemesidir.
Kanunlara Uymamaya Tahrik Suçu Madde Gerekçesi
Bu maddede halkın, kanunlara uymamaya tahrik edilmesi suç hâline getirilmiştir. Tahrik fiilinin “kamu barışını bozmaya elverişli” olması aranarak, bu suçun somut tehlike suçu olduğu vurgulanmıştır.
Yargıtay Kararları
YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2002/10076 Karar Numarası: 2002/11062 Karar Tarihi: 25.11.2002
Kanunlara uymamaya tahrik
5237 s. TCK/217
ÖZETİ: 6.2.2002 Tarihinde kabul edilen ve 19.2.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak hükümden sonra yürürlüğe giren “bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair 2744 sayılı Yasanın 2. maddesi ile TCK. nun 312/1. madde ve fıkrasında öngörülen ağır para cezası kaldırılarak sanık lehine değişiklik yapılması karşısında hapis cezası yanında ağır para cezasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi Yasaya aykırıdır.
Halkı suç işlemeye tahrik etmekten sanık H. R. K.’ın yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne dair (İSTANBUL) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 3.12.2001 gün ve 315 esas, 1770 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 8.10.2002 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR: Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak,
1- 6.2.2002 tarihinde kabul edilen ve 19.2.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak hükümden sonra yürürlüğe giren “bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair 2744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile TCK.nun 312/1. madde ve fıkrasında öngörülen ağır para cezası kaldırılarak sanık lehine değişiklik yapılması karşısında hapis cezası yanında ağır para cezasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın mahkemedeki ilk savunmasında yazarın adını ve yerini doğru bir şekilde bildirip, aidiyet belgesini de süresi içinde ibraz ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5680 Sayılı Yasanın 16/2. madde ve fıkrasının uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 25.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2001/30800 Karar Numarası: 2001/22069 Karar Tarihi: 26.12.2001
Kanunlara uymamaya tahrik
KAMU GÖREVLİSİNE GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU
HÜKMÜN KONUSU VE SUÇU DEĞERLENDİRMEDE MAHKEMENİN YETKİSİ
DAVA: Yetkili mercilerce verilen emirlere aykırı hareketten sanık Mustafa S.’ın yapılan yargılaması sonunda; Beraatına görevli memura menfi mukavemetten dolayı sanık hakkında C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına dair Bilecik Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 12.12.2000tarihli hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı tarafından süresinde dilekçeyle istenmekle ve dava evrakı C.Başsavcılığının 10.09.2001 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü;
KARAR: Sanığın taşıma belgesi olmadan yolcu taşıması nedeniyle trafik ekipleri tarafından yakalanarak bölge trafik şubesinin bahçesine çekilen aracını kendisinde bulunan yedek anahtar ile çalıştırıp görevli polis memurlarının dur ihtarlarına uymayarak olay yerinden kaçırmaktan ibaret eyleminin TCK.260. maddesine uygun olduğunun belirlenmesine göre sanığa ek savunma hakkı verilerek hüküm verilmesi gerekirken CMUK. nun 257. maddesine aykırı şekilde vasıftan beraat kararı verilmesi,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş o yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 26.12.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 1998/13415 Karar Numarası: 1998/16390 Karar Tarihi: 09.12.1998
Kanunlara uymamaya tahrik
5237 s. TCK/217
Umumun Emniyetini tehlikeye düşürecek şekilde halkı, ırk ve bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmekten hakkında dava açılan sanık Frisüllo’nun yapılan yargılanması sonunda; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda yapmak suçundan hükümlülüğüne ve ertelemeye dair ( Diyarbakır Üç Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi )nden verilen 16.6.1998 gün ve 81 esas, 146 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile 27.10.1998 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR: İtalyan uyruklu sanık Frisüllo’nun 21.3.1998 günü Nevruz kutlamalarını bahane ederek PKK. terör örgütü ve onun elebaşı lehine sloganlar atarak gösteri yapan kalabalık arasına karışarak onların davranışlarına destek verip terör örgüt üyelerinden birinin resmini taşıyıp, bu terör örgütünün yandaşlarının ve sempatizanlarının sıkıcı kullandıkları zafer işareti yapmak suretiyle onlarla eylem birliği içine girip sempatilerini kazanarak omuzlara alındığı, bu suretle eyleminin kanunun suç saydığı fiili övmek biçiminde değerlendirilip haklarında TCK’nun 312. maddesinin 1. fıkrası ile ceza tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasının 8/1. maddesi ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş sanık vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı ( BOZULMASINA ), 9.12.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.
YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2001/35405 Karar Numarası: 2002/1557 Karar Tarihi: 31.01.2002
Kanunlara uymamaya tahrik
KAMU GÖREVLİSİNE GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU
DAVA: Yetkili merciilerce verilen emirlere aykırı hareketten sanık Cafer Ç.’ün yapılan yargılaması sonunda; Mahkumiyetine dair ( SÜTÇÜLER ) Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 15.11.2000 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi C.Savcısı tarafından süresinde dilekçeyle istenmekle ve dava evrakı C.Başsavcılığının 31.10.2001 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR: Uygulama maddesinin TCK’nun 526. maddesi yerine 426 yazılması mahallinde düzeltilebir daktilo hatası kabul edilmiş,
Sanığın, iddaname ile dava konusu yapılan “güvenlik görevini yerine getiren İlçe Jandarma Komutanlığı görevlilerinin dur ihtarına alkolün de etkisiyle uymamak ve takip sonucu yakalanmak” şeklindeki eyleminin subutu halinde TCK’nın 260. maddesindeki suçu oluşturduğunun gözetilmemesi suretiyle olayda uygulama yeri olmayan TCK’nun 526. maddesiyle mahkumiyetine karar verilmesi,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, o yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 31.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2006/10033
Karar Numarası: 2007/2516
Karar Tarihi: 21.02.2007
Kanunlara uymamaya tahrik
KAMU GÖREVLİSİNE GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU
Görevli memura pasif mukavemet suçundan sanık Aytekin Ö.’un yapılan yargılaması sonucunda; mahkumiyetine dair Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 27.12.2005 günlü hükmün Yargıtay’ca tetkiki sanık tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 09.11.2006 günlü tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.
İddia, savunma, iş yeri arama ve yakalama tutanağı içeriği ile mümzi tanıkların beyanlarına göre, sanığın güvenlik görevlisi olarak çalıştığı L. Restaurant’a arama yapmaya gelen polis memurlarının yabancı uyruklu bayanları karakola götürmek istedikleri sırada “siz bu bayanları götüremezsiniz” biçiminde söz söylemekten ibaret eyleminde 5237 s. TCK. nun 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun “cebir veya tehdit” unsuru bulunmadığı gibi 765 s. TCK. nun 260. maddesinde düzenlenen suçun “nüfuz ve müessir kuvvet sarfetme” unsurları da gerçekleşmediğine göre atılı suçtan beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı istek gibi BOZULMASINA, 21.02.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Eskişehir Avukat Mahmut UYANIK saygıyla sunar.