Kamu Görevinin Usulsüz Üstlenilmesi Suçu

Kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçu Türk Ceza Kanunu madde 262′ de düzenlenmiştir. Madde metni şu şekildedir: Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs eden veya terk emri kendisine bildirilmiş olduğu halde görevi sürdüren kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

Kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçunu iki farklı şekilde incelemek gerekir. Birincisi; Bir kamu görevinin kanun ve nizama aykırı şekilde yerine getirmeye teşebbüs edilmesi, ikincisi ise Kamu görevinin terki emrinin kendisine bildirilmiş olmasına rağmen görevin sürdürülmesidir.

Kamu Görevinin Usulsüz Şekilde Üstlenilmesi Gerekçeli Metin

Madde gerekçesi metni şu şekildedir: Madde metninde, bir kamu görevinin hukuka aykırı bir şekilde üstlenilmesi, suç olarak tanımlanmıştır. Söz konusu suç, hukuka aykırı olarak, kamu görevini yerine getirmeye teşebbüs etmek veya bu gö­revden ayrılması kendisine bildirilmiş olduğu hâlde, görevi sürdürmeye ça­lışmak suretiyle oluşmaktadır. Suçun oluşması için göz önünde bulundurul­ması gereken husus, kişinin kamu görevinin verdiği yetkileri kullanmaya teşebbüs etmesidir.

Kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçu Eskişehir avukat

Yüksek Mahkeme Kararları

Y.4.C.D. E. 2007/3973 K. 2007/4885 K.T. 22.05.2007

KAMU GÖREVİNİN USULSÜZ OLARAK ÜSTLENİLMESİ

ÖZETİ: Ordu Donatım Komutanlığında astsubay olan sanığın, tarafı olduğu bir tartışma sırasında kimliğini gösterip “jandarmayım, devlet adamıyım” demekten ibaret eyleminde, mağdurun sanık tarafından karakola götürülmek istediğine yönelik iddiasının ne suretle kanıtlandığı açıklanmadan yasla olmayan yetersiz gerekçe ile hükümlülük kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak; Ordu Donatım Komutanlığında astsubay olan sanığın, tarafı olduğu bir tartışma sırasında kimliğini gösterip “jandarmayım, devlet adamıyım” demekten ibaret eyleminde, mağdurun sanık tarafından karakola götürülmek istediğine yönelik iddiasının ne suretle kanıtlandığı açıklanmadan yasla olmayan yetersiz gerekçe ile hükümlülük kararı verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık Murat T.’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.05.2007 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞIOY :

Balıkesir ilinde Ordunat Astsubay Çavuş olarak görevli olan sanık Murat T.’ın olay günü gece saat 23.30 sıralarında yanında aynı köyden Turan Ç. olduğu halde otomobil ile birlikte komşularından evine dönmekte iken ihtiyaç için ayrılıp mahalle tuvaletine giren 1931 doğumlu Mehmet D.’ı takip ederek tuvalete girer girmez dövmeye başladıkları ve boğazını sıkarak park ettikleri otomobile doğru 10 metre sürükledikleri, beni neden dövüyorsunuz diye soran yaşlı mağdura seni karakola götüreceğiz orada öğrenirsin. Turan’ı neden üzüyorsun, oğullarının arasını neden bulmuyorsun, tarlalarını neden eşit paylaştırmıyorsun dedikleri, mağdurun bağırması üzerine duyup olay yerine gelen ve kendilerine müdahale etmek isteyen tanıklar Süleyman Ç., Mehmet D. ve Sami D.’a sanık Murat T.’ın karanlıkta askeri kimliğini göstererek ben Jandarmayım, devlet adamıyım, hükümet adamıyım, sivil polisim gibi sizler söylediği, mağdurun yakınlarının ve tanıkların ikazı sonucunda arabaya binerek olay yerinden uzaklaştıkları, iddia, sanık Murat’ın tevilli ikrarı, yeminli tanık beyanları ve dosya içeriği ile sabittir.

Sanıkların kendilerine memur süsü vererek mağduru korkutup direncini kırarak 10 metre sürüklemiş olmaları nedeniyle jandarmanın memuriyet görevinin sağladığı bir yetkiyi ifaya teşebbüs etmeleri nedeniyle 765 sayılı Yasanın 252/1. maddesinde yazılı suçun sübuta erdiği, bu nedenle usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün onanması gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.

Y.4.C.D. E. 2015/7076 K. 2015/30705 K.T. 08.06.2015

KAMU GÖREVİNİN USULSÜZ ÜSTLENİLMESİ SUÇU

BİR KAMU GÖREVİNİ KANUN VE NİZAMLARA AYKIRI OLARAK YERİNE GETİRMEYE TEŞEBBÜS ETME SUÇUNUN OLUŞABİLMESİ İÇİN SADECE BİR KAMU GÖREVİNİ ÜSTLENMENİN YETERLİ OLMADIĞI BUNUN YANINDA ÜSTLENİLEN KAMU GÖREVİ İLE İLGİLİ BİR EYLEM VEYA İŞLEMDE BULUNULMASI YA DA BUNA TEŞEBBÜS EDİLMESİ GEREKTİĞİ

ÖZETİ: “Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs etme” suçunun oluşabilmesi için, sadece bir kamu görevini üstlenmek yeterli değildir. Bunun yanında üstlenilen kamu görevi ile ilgili bir eylem veya işlemde bulunulması ya da buna teşebbüs edilmesi gerekmektedir. Sanığın, daha ucuza televizyon alabilme umuduyla Adana Mısır Çarşısı esnafından bazı kişilere polis olduğunu söylemesinden ibaret eylemin, üstlenilen kamu görevi ile ilgili bir eylem veya işlemde bulunmamış olması karşısında, kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Karar: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

“Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs etme” suçunun oluşabilmesi için, sadece bir kamu görevini üstlenmek yeterli değildir. Bunun yanında üstlenilen kamu görevi ile ilgili bir eylem veya işlemde bulunulması ya da buna teşebbüs edilmesi gerekmektedir.

Sanığın, daha ucuza televizyon alabilme umuduyla Adana Mısır Çarşısı esnafından bazı kişilere polis olduğunu söylemesinden ibaret eylemin, üstlenilen kamu görevi ile ilgili bir eylem veya işlemde bulunmamış olması karşısında, kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesi,

Sonuç: Kanuna aykırı ve sanık S.Ç’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düzeltilerek onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

Eskişehir Avukat Mahmut UYANIK sunar.

Avukat Mahmut Rasul UYANIK ile İletişime Geçin!