İnsan ticareti suçu Türk Ceza Kanunu madde 80’de düzenlenmiştir. Cezası sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıdır. Bu suç için dava zaman aşımı süreci 15 yıl ceza zaman aşımı süreci 20 yıldır. Şikayete tabi değildir ve re’sen soruşturulup kovuşturulur. Uzlaştırma hükümleri bu suç bakımından uygulama alanı bulmaz.
Bu suçtan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
İnsan Ticareti suçunun yargılaması Ağır Ceza Mahkemesinde yapılır.
Bu suça teşebbüs mümkündür.
İnsan ticareti suçunun işlenmesi için kullanılan tehdit, baskı, cebir, şiddet veya nüfusu kötüye kullanma eylemleri nedeniyle fail ayrıca cezalandırılmaz. Çünkü bu eylemler zaten suçun unsurlarını oluşturmaktadır. Ancak kaçırılan kişinin aynı zamanda organlarını vermeye zorlanması durumunda hem insan ticareti suçundan hem de organ ve doku ticareti suçundan gerçek içtima hükümleri uygulanır.
İnsan Ticareti Suçu Nedir
İnsan ticareti suçu; zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokmak, ülke dışına çıkarmak, tedarik etmek, kaçırmak, bir yerden başka bir yere götürmek veya sevk etmek ya da barındırmak eylemlerinden birinin işlenmesidir.
İnsan Ticareti Suçu ile Göçmen Kaçakçılığı Suçu Arasındaki Fark
Göçmen kaçakçılığı suçunda mağdurun rızası vardır. İnsan kaçakçılığı suçunda mağdurun iradesi tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulanmak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanmak suretiyle sakatlanmaktadır.
İnsan Ticareti Suçu Madde Düzenlemesi
İnsan Ticareti Suçu Türk Ceza Yasası madde 80’de düzenlenmiştir.
(1) Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası verilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.
(3) On sekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.
(4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
İnsan Kaçakçılığı Suçu Türk Ceza Kanunu 2. kitap 1. kısım 2. bölümde Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti başlığı altında düzenlenmiştir.
Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçları şunlardır:
- Göçmen Kaçakçılığı (m.79)
- İnsan Ticareti (m.80)
İnsan Ticareti Suçu Unsurları
İnsan ticareti suçu genel bir suçtur suçun faili ve mağduru herkes olabilir. Mağdurun yaşı on sekizden küçükse kanunda sayılan mağdurun iradesini sakatlamaya yönelik hareketlerden herhangi biri kullanılmasa dahi bu suç oluşacaktır. Mağdurun yaşının on sekizden büyük olması halinde suçun oluşabilmesi için kanunda sayılan iradeyi sakatlayıcı hareketlerden birinin yapılması gerekir.
Hareket Ögesi
İnsan ticareti suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Suçun hareket ögesini: kişileri ülkeye sokmak, ülke dışına çıkarmak, tedarik etmek, kaçırmak, bir yerden başka bir yere götürmek, sevk etmek ve barındırmak fiilleri oluşturur.
İnsan ticareti suçu birden çok hareketli bir suçtur. Suçun oluşması için sayılan hareketlerin tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle işlenmesi gerekir.
İnsan ticareti suçu aynı zamanda bağlı hareketli bir suçtur. Çünkü bu suçun hangi hareketlerle işlenebileceği yasada sayılmıştır. Ancak on sekiz yaşından küçüklere karşı bu sayılan araç eylemlerden hiçbiri gerçekleştirilmemiş olsa bile suç oluşacaktır.
Suçun İşlenmesinde Saik ve Amaç
İnsan ticareti suçu kast ile işlenebilen bir suçtur. Ancak suçun işlenmesinde failin kastı yeterli olmayıp failin “Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak” maksadıyla hareket etmesi gerekir.
Madde Gerekçesi
Maddeye, Türkiye tarafından da onaylanan “Sınır aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ve “Sınır aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi Ek İnsan Ticaretinin, Öncelikle Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol” hükümlerinin gereğini yerine getirmek üzere Tasarıda yer verilmiştir.
1990’lı yıllardan itibaren suç örgütlerinin, etkinliklerini sınırlar ötesi alana genişleterek, özellikle kadın, çocuk ve insan ticaretini örgütledikleri ve insanları bu uygar dünyada adeta esarete tabi kıldıkları görülmektedir. İşte bu nedenle, söz konusu Sözleşme ve Protokolün öngördüğü suçlara hukuk sistemimizde de yer verilmesi uygun görülmüştür.
Maddenin öngördüğü maddi unsurlar, kadın, çocuk veya diğer insanların tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmalarıdır. Ancak bu hareketler kişileri zorla çalıştırmak, bazı hizmetleri vermeye mecbur kılmak, adı geçenleri esaret veya benzeri uygulamalara tabi kılmak yahut beden organlarından bazılarının verilmesine razı etmek maksadıyla icra edilecektir.
Maddenin birinci fıkrası, söz konusu maksatlarla gerçekleştirilecek maddi unsurların belirli araç fiillere başvurulması suretiyle gerçekleştirilmesini suçun oluşması bakımından gerekli koşullar olarak saptamıştır. Bu fiiller tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulama, nüfuzu kötüye kullanma, kandırma, mağdurların çaresizliklerinden yararlanma veya mağdurlar üzerinde sahip olunan denetim olanaklarından yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle gerçekleştirilecektir.
Maddenin ikinci fıkrasında, belirtilen amaçları elde etmek üzere girişilen ve suçu oluşturan yardımcı fiiller varsa artık, mağdurun rızasının yok sayılacağı belirtilmiştir. Örneğin bir kimsenin organlarını vermek hususundaki rızası, yukarıda belirtilen fiiller sonucunda elde edilmiş ise, suçun oluşması bakımından bu rıza yok sayılacaktır.
Maddenin üçüncü fıkrasında on sekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri yahut barındırılmaları halinde, suçu oluşturan araç fiillerden herhangi birisine başvurulmasa da, faile birinci fıkrada belirtilen cezaların verileceği açıklanmıştır. Bu suretle on sekiz yaşını doldurmamış çocukların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla maddenin öngördüğü hareketlere konu kılınmaları suçun oluşmasına olanak verecektir.
Maddenin son fıkrasında, bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında da bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı öngörülmüştür.
Yüksek Mahkeme Kararları
Y.8.C.D. E. 2007/4540 K. 2007/4618 K.T. 11.06.2007
İNSAN TİCARETİ SUÇU
İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİN İHLALİ
FUHUŞ SUÇU
İnsan ticareti yapma suçundan sanıklar Yasin S., Musa S.’ın yapılan yargılamaları sonunda; hükümlülüklerine dair Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.01.2007 tarih ve 310 esas, 13 karar s. hükmün süresi içerisinde Yargıtay’ca tetkiki sanıklar müdafiileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile 26.04.2007 günü daireye gönderilmekle incelendi:
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR: Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine; ancak,
Ukrayna uyruklu mağdure Oksana N.’nın gazetede aşçı arandığına ait ilan verilmesi üzerine kurduğu irtibat sebebiyle İstanbul’a geldiği ve sanık Musa’nın ilanı veren kişiye 1700 dolar vererek mağdureyi alıp Nevşehir İline getirdiği ve sanık Yasin ile birlikte cebir, şiddet, tehdit, hile ile fuhuşa yönelttiklerinin anlaşılması karşısında; sanıkların eyleminde 765 s. TCK.’nın 201/b madde ve fıkrasındaki “zorla çalıştırma veya hizmet ettirmek, esarete veya benzer uygulamalara tabi kılmak…” biçiminde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı, “fuhuş yaptırmak” maksadıyla insan ticareti suçunun düzenlendiği 19.12.2006 gününde yürürlüğe giren 5560 s. Kanunun 3. maddesiyle değişik 5237 s. TCK. nun 80. maddesinin ise suç gününde yürürlükte olmadığı gözetilerek, sanıklar hakkında suç gününde 21 yaşını bitirmiş olan mağdureyi hile kullanmak suretiyle fuhuş için tedarik suçundan 765 s. TCK. nun 436/1. fıkra, 2. cümlesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken aynı kanunun 201/b madde ve fıkrası uyarınca yazılı biçimde hüküm kurulması,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.06.2007 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık bu suçun şüphelisi veya sanığı konumunda olan müvekkillerine özenle ve profesyonellikten taviz vermeden Eskişehir Ceza Avukatı olarak müdafilik hizmeti verdiği gibi bu suçun mağduru veya suçtan zarar göreni konumunda olan müvekkillerini de mahkemede Eskişehir Ceza Avukatı olarak özveriyle temsil etmekte ve haklarını savunmaktadır.
Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık saygıyla sunar.