- İlamlı icra takipleri,
- İlamsız icra takipleri,
- Kambiyo senedi takipleri,
- Alacağın tahsili amaçlı icra ve iflas takipleri,
- İtiraz davaları,
- İtirazın kaldırılması davaları,
- Takibin iptali davaları,
- Menfi tespit davaları,
- İstirdat davaları,
- Çek, bono ve senet tahsili,
- Kiralanan taşınmazların tahliyesi,
- Ödenmeyen kira bedellerinin tahsili,
- İstihkak davaları,
- İhtiyati haciz kararı alınması,
- İflas talep edilmesi,
- İflasın ertelenmesi davaları,
- Mahkeme kararlarının uygulanmasının temini hususlarında Eskişehir İcra Avukatı olarak ayrıca yakın illerde avukatlık ve danışmanlık hizmet vermekteyiz.
İcra ve iflas hukuku, bir ülkenin ekonomik yapısının sürdürülebilirliğini ve istikrarını sağlamak için oluşturulan yasal düzenlemelerdir. Bu hukuk dalı, borçların tahsil edilmesi ve ödenemeyen borçlar nedeniyle iflas etmek zorunda kalan şirketlerin düzenlenmesi ile ilgilenir.
İcra hukuku, bir borcun ödenmemesi durumunda, alacaklının mahkeme kararı ile borçlunun varlıklarına el koyma hakkını sağlar. Bu durumda, borçlu olan kişinin veya şirketin varlıkları icra edilerek, borcun tahsil edilmesi amaçlanır. İcra hukuku, borçlunun ödeme yapmasını sağlamak için birçok farklı yöntem kullanır. Bu yöntemler arasında maaş haczi, banka hesabı haczi, taşınır ve taşınmaz malların satışı, gibi çeşitli seçenekler yer alır.
İflas hukuku ise, bir şirketin finansal olarak iflas ettiği durumlarda uygulanır. İflas durumunda, şirketin borçları ödenemez hale gelmiştir ve varlıkları borçların ödenmesi için yeterli değildir. Bu durumda, iflas mahkemesi, şirketin varlıklarını satarak borçların ödenmesini sağlar. İflas sürecinde, öncelikli olarak şirketin borçları ödenir ve kalan miktar hissedarlara dağıtılır.
İcra ve iflas hukukunun temel amacı, borçların tahsil edilmesi ve şirketlerin iflas etmesi durumunda, alacaklıların haklarını korumaktır. Bu hukuk dalları, ekonomik istikrarı sağlamak için önemlidir ve ülke ekonomisinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunurlar.
Ancak, bu hukuk dalları sadece alacaklıları değil, borçlu olan kişileri veya şirketleri de korumak için tasarlanmıştır. Örneğin, icra hukuku, borçlu olan kişinin sadece temel ihtiyaçlarını karşılamasına olanak tanıyan bir miktar para bırakmasını sağlayabilir. İflas hukuku da, şirketlerin yeniden yapılandırılması için fırsatlar sunabilir.
Sonuç olarak, icra ve iflas hukuku, borçların tahsili ve şirketlerin iflas etmesi durumunda alacaklıların haklarının korunması amacıyla oluşturulmuştur. Ancak, bu hukuk dalları aynı zamanda borçlu olan kişiler
veya şirketlerin haklarının da korunmasını hedeflemektedir. Bu hukuk dalları, ekonomik istikrar ve sürdürülebilirliği sağlamak için oldukça önemlidir.
Borçların tahsil edilmesi ve şirketlerin iflas etmesi, ekonomik hayatın bir parçasıdır ve kaçınılmazdır. Ancak, icra ve iflas hukuku, bu süreçlerin adil ve düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. Bu hukuk dalları, alacaklıların haklarını korurken, borçlu olan kişilerin veya şirketlerin de haklarını gözetir.
Özetle, icra ve iflas hukuku, ekonomik yapıların sürdürülebilirliği için oldukça önemlidir. Bu hukuk dalları, borçların tahsil edilmesi ve şirketlerin iflası durumunda alacaklıların haklarının korunmasını amaçlamaktadır. Ancak, aynı zamanda borçlu olan kişilerin veya şirketlerin de haklarını gözeterek adil bir süreç yürütülmesini sağlar.