Firar Suçu ve Cezası Nedir?

Firar suçu 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu madde 66’da düzenlenmiştir. Düzenleme şu şekildedir:

1) Aşağıda yazılı askeri şahıslar bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur:
a) Kıt’asından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak altı
günden fazla uzaklaşanlar,
b) Kıt’asından veya görevini yapmakta olduğu yerden izin, istirahat veya hava
değişimi alarak ayrılanlardan, dönmeye mecbur bulundukları günden itibaren altı gün
içerisinde özürsüz olarak gelmeyenler,
2) Aşağıda yazılı hallerde hapis cezası iki yıldan aşağı olamaz.
a) Suçlu, silah, mühimmat ve bunların teçhizat veya nakil vasıtalarından ve
hayvanlardan birini veya ordu hizmetine tahsis edilen herhangi bir şeyi beraberinde götürmüş
ise;
b) Suçlu hizmet yaparken kaçmış ise;
c) Suçlu mükerrir ise;
3) Seferberlikte bu maddede yazılı mehiller yarıya indirilir.

Firar Suçu Etkin Pişmanlık

Firar suçunda etkin pişmanlık hükmü Askeri Ceza Kanunu madde 73’de düzenlenmiştir. Madde metni şu şekildedir:

Kaçak, kaçtığından altı hafta, seferberlikte bir hafta içinde kendiliğinden geri gelirse yukarı ki maddelere göre verilecek cezalar yarısına kadar indirilir. Ölüm cezası yerine müebbet ağır hapis yahut beş seneden az olmamak üzere ağır hapis cezası verilir.

Bu düzenlemede halen daha ölüm cezasının zikredilmesi kanun koyucunun görevini ne kadar ihmal ettiğinin göstergesidir.

Firar Suçu Eskişehir avukat
Firar suçu

Firar Suçu Yargıtay Kararları

19. Ceza Dairesi Kararı

YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2019/30695 Karar Numarası: 2020/7614 Karar Tarihi: 19.06.2020

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Dosya kapsamından, suç tarihinden önce yol süresi kullanmadığı anlaşılan sanığın, kanuni izni bitiminde Denizli-İzmir illeri arasında tanınması gereken 2 günlük gidiş dönüş yol süresi sonunda en geç 06/05/2014 tarihinde saat 09:00’a kadar birliğine katılması gerektiği ve sanığın 21/06/2014 tarihinde yakalandığı dikkate alındığında, kısa karar ve gerekçeli hükümde izin tecavüzü suçuna ilişkin temadinin başlangıç tarihinin “06/05/2014” yerine “05/05/2014”, temadinin bitim tarihinin ise “21/06/2014” yerine “22/06/2014” olarak gösterilmesi, ayrıca gerekçeli karar başlığında, sanığın T.C. kimlik numarasının yanlış yazılması mahallinde düzeltilmesi olanaklı maddi yazım hatası olarak kabul edilmiştir.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

I) 05/05/2014-22/06/2014 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçuna ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;

Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,

Anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,

II) 19/07/2014-22/07/2014 tarihleri arasındaki yakalanmakla sona eren mehil içi firar suçuna ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;

1) Yakalanmakla sona eren mehil içi firar suçunda temel ceza maddesi 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 68. maddesi olup sanığın bu madde uyarınca cezalandırılması gerektiği halde sanığın firar suçuna ilişkin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 66/1-a maddesi uyarınca cezalandırılması ve gerekçeli hüküm içeriğinde sanığın firar suçunu işlediğine yönelik değerlendirmelerde bulunularak karışıklığa neden olunması,

2) Karşıyaka Askerlik Şubesi Başkanlığınca, 17/07/2014 tarihinde 1 gün yol süresi verilerek ve 19/07/2014 tarihinde Birliğine katılması gerektiği bildirilerek sevk edilen sanığın, 19/07/2014 tarihinde saat 24.00’e kadar Birliğine katılabileceği gözetildiğinde atılı suçun başlangıç tarihinin 20/07/2014 olarak kabul edilmesi gerekirken, kısa karar ve gerekçeli hükümde 19/07/2014 tarihi olarak kabul edilmesi,

Kanuna aykırı ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA,

III) 24/07/2014-06/08/2014 tarihleri arasındaki firar suçuna ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;

Erbaş ve erlerin asker kişi sıfatları, sevk edildikleri eğitim birliğine katılmaları ile başlayıp, muvazzaflık hizmet sürelerini tamamlayarak terhis edilmeleri ile sona ermektedir. Bazı hallerde, muvazzaflık hizmet sürelerini henüz tamamlamadan da asker kişi sıfatları kesintiye uğramaktadır.

Somut olayda, sanığın 22/07/2014 tarihinde yakalanıp gözaltına alındıktan sonra 23/07/2014 tarihinde, İzmir Merkez Komutanlığınca, kesinleşen 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının açık ceza infaz kurumunda infazı için serbest bırakılmasıyla asker kişi sıfatı ortadan kalkarak kıtasıyla irtibatı kesilmiştir. Sanığın, geri kalan askerlik hizmetini tamamlamak üzere Askerlik Şubesi tarafından kıtasına sevk edilmediği sürece, asker kişi sıfatını (statüsünü) yeniden kazanması ve dolayısıyla ASCK’nın 66’ncı maddesi kapsamına giren ve yalnızca asker kişiler tarafından işlenebilen hava değişimi veya firar suçunu işlemesi mümkün olmadığından unsurları itibarıyla oluşmayan yüklenen firar suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kanuna aykırı ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


8. Ceza Dairesi Kararı

YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 1993/10081 Karar Numarası: 1993/11412 Karar Tarihi: 16.11.1993

ÖZETİ: Asker iken kıt’asından firar ettikten sonra yakalanarak birliğine teslim edilen sanığın, tekrar kaçmasını önlemek maksadıyla birliği komutanlığınca disiplin tutukevine kapatıldığı ve sanığın buradan da kaçtığı anlaşıldığından, eyleminin Askeri Ceza Kanununun 76/2. maddesine uygun askeri suç olarak kabulünde zaruret bulunup yargılama görevi de Askeri Mahkemeye aittir.

Firar suçundan sanık Feramuz’un yapılan yargılaması sonunda; TCK. nun 298/2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair, (Kağızman Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 4.05.1993 gün ve 7 esas, 19 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı’ndan tebliğname ile 28.10.1993 günü Daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü:

Asker iken kıt’asından firar ederek Askeri Ceza Kanununun 66. maddesini ihlal ettikten sonra yakalanarak birliğine teslim edilen sanığın, tekrar kaçmasını önlemek maksadıyla birliği komutanlığınca disiplin tutukevine kapatılması 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 169. maddesi çerçevesinde geçici tutuklama olarak nitelendirileceğinden, buradan kaçan sanığın eyleminin Askeri Ceza Kanununun 76/2. maddesine uygun suç olacağı, yaptırımı ve unsurları Askeri Ceza Kanununda yazılı suçların askeri suç olarak kabulünde zaruret bulunduğu ve 353 sayılı Kanunun 9 ve 17. maddelerine göre askeri şahıs terhis olsa dahi yargılama görevi Askeri Mahkemeye terettüp edeceği cihetle görevsiz Sulh Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılama yapılarak unsurları oluşmayan TCK.nun 298/2. maddesine istinaden yazılı biçimde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, yerel savcının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan kararın bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 16.11.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.


Eskişehir Avukat Mahmut Rasul UYANIK saygıyla sunar.

Avukat Mahmut Rasul UYANIK ile İletişime Geçin!