Aracı, tescil plakası sahibi dışında üçüncü bir kişinin kullandığı sırada emniyet kemeri kullanılmaması sebebiyle plaka sahibine yazılan trafik cezalarına uygulamada sıkça rastlanmaktadır. Bu yazımızda sürücüsüne değil de, tescil plakası sahibine yazılan trafik cezalarının yasallığı ve bunlara karşı başvurulabilecek yasal yollara değinilecektir.
Emniyet Kemeri Kimler ve Hangi Tip Araçlar İçin Zorunludur?
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md. 78 hükmü uyarınca belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur. Hangi tip araçlarda emniyet kemeri bulundurulması ve kullanmasının zorunlu olduğu ise Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 150. maddesinde detaylı olarak öngörülmüştür. Buna göre;
- M1 sınıfı otomobillerin, M1G ve N1G sınıfı arazi taşıtlarının, N1, N2, N3 sınıfı kamyonet, kamyon ve çekicilerin, M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüslerin bütün koltuklarında,
- 1/8/1998 tarihinden sonra ve 13/2/2009 tarihine kadar üretilmiş M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüslerin bütün koltuklarında zorunlu olmayıp, minibüslerde sürücüsü ile yanında oturan yolcuların; şehirlerarası otobüslerde arka koltuklar hariç olmak üzere, sürücüsü dahil en ön ve önünde boşluk olan arka koltuklarda, önünde boşluk olan kapı önü koltuklarında; iki katlı şehirlerarası otobüslerde merdiven önü, en ön ve önünde boşluk olan en arka koltuklarda, masa etrafında bulunan koltuklardan aracın gidiş yönüne doğru olanlarda oturan yolcular için,
- M2 ve M3 sınıfı araçlarda seyahat eden üç ve üzeri yaştaki çocuklar için emniyet kemeri ya da çocuk bağlama sistemleri bulundurulması ve kullanılması zorunludur.
İstisnaları
Yalnız araç dururken kullanılan koltuklar ile ayakta da yolcu taşıyan M2 ve M3 kategorisi Sınıf A ve Sınıf I otobüslerde, koltuklarda, emniyet kemeri bulundurulması zorunlu değildir. Ancak;
- Yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüsler (umum servis araçları hariç) ile dolmuş otomobillerindeki yolcular,
- Geri gitme veya park yerlerinde 25 km/s. geçmeyen hızla seyreden sürücüler,
- Ambulanslarda sürücü ve yanındaki oturma yeri dışında kalan ve hasta veya yaralıya müdahale nedeniyle özel pozisyonlarda bulunan görevliler emniyet kemeri kullanmak zorunda değildir.
Sağlık sorunları nedeniyle emniyet kemeri takamayacak kişilerin resmi veya özel sağlık kuruluşlarından emniyet kemeri takamayacağına dair sağlık raporu almaları gerekir. Bu kişiler raporda belirtilen süre zarfında emniyet kemeri takmaktan muaf tutulur.
Emniyet Kemeri Zorunluluğuna Uyulmaması
Emniyet kemeri kullanımı, araç içerisindeki vatandaşların can sağlığının korunması için öngörülmüş yasal bir zorunluluktur. Trafikte seyir halindeyken emniyet kemeri kullanmanın, olası bir kaza durumunda çarpmanın etkisiyle vücutta meydana gelen sarsıntının kademe kademe azalmasını sağlama, kaza anında meydana gelen çarpma etkisini vücut yapısındaki en güçlü noktalara yönelterek, çarpma etkisinin vücutta tek noktada toplanmayıp dağılmasını sağlama, çarpma/çarpışma anında koltuktan fırlamayı engelleme, hassas ve en önemli organların yer aldığı kafa ve omuriliğin herhangi bir yere çarpmasını önleme gibi pek çok faydası bulunmaktadır.
Trafikte seyir halindeyken emniyet kemeri kullanmayan sürücülere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md. 78/1-A uyarınca 2023 yılı itibariyle 436,00 TL idari para cezası ve 15 ceza puanı uygulanmaktadır. Ancak emniyet kemeri kullanmayan sürücünün aynı zamanda araç sahibi olmadığı kimi durumlarda idari para cezası hususunda yanlış uygulamalara gidilmektedir.
İdare, sürücüsünü tespit edemediği emniyet kemeri kullanılmayan araçlar hakkında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md. 116 hükmü uyarınca plaka sahibine trafik cezası uygulamaktadır. Uygulanan trafik cezasına dayanak olarak bu hükme dayanılıyor ise de, sürücüsü tespit edilemeyen araçlara hangi durumlarda tescil plakasına göre ceza tutanağı düzenleneceği yasada tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre, trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir. Düzenlemeden anlaşılacağı üzere “emniyet kemeri kullanmamak” yasada tahdidi olarak sayılan nedenlerden biri olmadığı gibi; aracını kullanan üçüncü kişilerin emniyet kemeri kullanması hususunda tescil plakası sahiplerine konulmuş herhangi bir yükümlülük de bulunmamaktadır.
Suç ve cezaların kanuniliği ve şahsilik ilkesi, Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınmış, ceza hukukunun en temel ilkelerindendir. AYM tarafından verilen 2014/3134 B. Sayılı, 07.05.2015 tarihli bireysel başvuru kararında “…”suç ve cezaların kanuniliği ilkesi” uyarınca, hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanunda gösterilmesi, kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belli olmasını gerektirmektedir. Kişilerin yasak eylemleri önceden bilmeleri düşüncesine dayanan bu temel ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması amaçlanmaktadır…Kanunilik ilkesi genel olarak bütün hak ve özgürlüklerin düzenlenmesinde temel bir güvence oluşturmanın yanı sıra, suç ve cezaların belirlenmesi bakımından özel bir anlam öneme sahip olup, bu kapsamda kişilerin kanunen yasaklanmamış veya yaptırıma bağlanmamış fiillerden dolayı keyfi bir şekilde suçlanmaları ve cezalandırılmaları önlenmekte, buna ek olarak, suçlanan kişilerin lehine olan düzenlemelerin geriye etkili olarak uygulanması sağlanmaktadır AİHM’e göre de, Sözleşme’nin 7. maddesi kanunlarla belirlenmiş mevcut suçların kapsamının genişletilmesini yasakladığı gibi, sanık aleyhine ceza kuralının kıyas yoluyla genişletici yorumunu da yasaklamaktadır…Bu durumda mahkemelere düşen görev, bir kişi hakkında soruşturma yapılmasına ve daha sonra cezalandırılmasına sebep olan bir suç işlendiği zaman yürürlükte olan kanunların, söz konusu cezalandırdığından ve verilen cezanın bu kanunların öngördüğü sınırlar içinde kaldığından emin olmaktır…Araç sahibinin kastının bulunup bulunmadığı, aracın sürücü belgesi olmayan kişiye bilerek verilip verilmediği değerlendirilmemiş, Anayasa Mahkemesinin iptal kararında belirtilen gerekçelere ve bu gerekçeleri dikkate alarak yasal değişiklik yapan kanun koyucunun iradesine aykırı olarak, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanarak fiil ile başvurucu arasında bağ kurulmaya çalışılmıştır…” şeklinde belirtildiği üzere yasada yaptırıma bağlanmamış bir fiilin kıyas yoluyla genişletilerek cezalandırılması hukuka aykırıdır.
Ceza hukukunun en temel ilkelerinden olan “Fiilsiz ceza olmaz” ve “Şahsilik” ilkesi uyarınca, tescil plakası sahibinin KTK md. 78/1-A hükmüne aykırı bir davranışı olmadığı halde hakkında sırf araç sahibi olduğundan bahisle ceza tutanağı düzenlenmesi hukuka aykırıdır. Bu noktada araç sahibinin özen yükümlülüğünün bulunduğundan bahsetmek de pek adil olmayacaktır. Nitekim uygulamada çalıntı araçla veya sahibinin haberi olmadan araçla trafiğe çıkılan pek çok durumla karşılaşıldığı gibi, bu uygulamanın rutin hale gelmesi araç kiralama şirketleri bakımından da büyük mağduriyetlere yol açacaktır. Emniyet kemeri takılmaması, genel güvenliği değil aksine kişisel güvenliği ihlal niteliğindedir. Zira yukarıda bahsedildiği üzere emniyet kemeri zorunluluğu, kişilerin can sağlığını korumak için öngörülmüş yasal bir zorunluluk olduğundan, emniyet kemeri takılmadığından bahisle “kamu yararı” gerekçesiyle uygulanan idari para cezaları da hukuka aykırıdır.
Emniyet Kemeri Trafik Cezasına Karşı Yasal Süreç
Yukarıda detaylıca açıklandığı üzere her ne gerekçe ile olursa olsun, emniyet kemeri kullanılmadığından bahisle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md. 78/1-A hükmü uyarınca sürücüye değil de, tescil plakası sahiplerine yazılan idari para cezalarına karşı ceza tutanağının tebliği tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede yerleşim yerindeki Sulh Ceza Hakimliğine verilecek yazılı dilekçe ile itiraz yoluna başvurulabilir. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararlar kesindir. Bahsi geçen konuya ilişkin Vezirköprü Sulh Ceza Hakimliğine yaptığımız itiraz sonucu iptal edilen kemer cezasına ilişkin karar, emsal olması adına aşağıda paylaşılmaktadır.
AVUKAT CANSU ÖNÇLER