Davanın Geri Alınması

Davanın geri alınması HMK 123’de düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 123 şu şekildedir: Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.

Görüleceği üzere davanın geri alınması ancak davalının açık rızası halinde mümkündür.

Davanın geri alınması ile davadan feragati birbirine karıştırmamak gerekir. Davacı davasını geri aldıktan sonra istediği zaman bu davayı geri açabilecekken davadan feragatte davacı dava konusu hakkından da feragat etmiş olur.

Davanın geri alınması Eskişehir avukat

Davanın Geri Alınması Hakkında Emsal Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5558 E. , 2022/124 K. Sayılı Kararı

DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı ve Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından asıl dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat ile davanın geri alınması, mahiyeti ve sonuçları itibariyle birbirinden farklı kavramlardır. Davanın geri alınması (HMK m. 123), ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak davanın takibinden vazgeçilmesi olup burada, davacı talep ettiği haktan (talep sonucundan) feragat etmemektedir. Davadan feragat ise (HMK m. 307), talep edilen haktan, talep sonucundan vazgeçmektir. Davadan feragat davalının rızasına (muvafakatına) bağlı olmadığı halde, davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır. Davadan feragat halinde, feragat edilen hak ileride tekrar dava konusu yapılamaz ve yapılır ise mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilir. Davanın geri alınması durumunda ise, geri alınan dava ileride tekrar açılabilir.
İfade edildiği üzere, davadan feragat ile davanın geri alınmasının hukuki sonuçlarının birbirinden çok farklı olduğu dikkate alınmak suretiyle, davacı tarafın hangi tabirleri kullandığından ziyade, davacının amacının (maksadının) davaya konu haktan (talep sonucundan) vazgeçmek mi yoksa davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak davasını geri almak mı olduğu dikkatlice incelenmeli ve davacı tarafın beyanı yorumlanmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, davacı vekilinin 28.05.2015 tarihli dilekçesinde “Mal rejiminden kaynaklanan alacak davasından vazgeçtiğini” beyan ettiği, davalı vekilininin de 01.06.2015 tarihli dilekçesinde “Davacının davadan vazgeçmesini kabul ettiğini” beyan ettiği anlaşılmakla, davacı vekilinin beyanının hakkın özünden vazgeçme mahiyetinde yani feragat niteliğinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin beyanının davanın geri alınması iradesini yansıtan bir beyan olarak kabul edilmesi gerekir. O halde, mahkemece, davanın geri alınması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17.01.2022 (Pzt.)


Yargıtay 10.Hukuk Dairesi 2016/17923 E. , 2019/3490 K. Sayılı Kararı

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.

    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Davanın geri alınması müessesesi, 1086 sayılı HUMK’nın 185 inci maddesinde, 6100 sayılı HMK’nun ise 123 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da davalının rızası olmaksızın davacının davasından sarfınazar edemeyeceği (davasını geri alamayacağı) hüküm altına alınmıştır. 6100 sayılı HMK’daki düzenlemede davalı rızasının açık olması gerektiği belirtilmişken, 1086 sayılı HUMK’da davalı rızasının açık olması gerektiği yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Ancak teoride ve uygulamada, davalı rızasının açık olması gerektiği, zımni rızanın yeterli olmadığı, HUMK döneminde de kabul edilmiştir. Uygulamada davanın geri alınmasına davanın atiye bırakılması dendiği de görülmektedir. Ancak, ne HUMK’da ne de HMK’da “davanın atiye bırakılması” diye bir müessese yoktur. Yine HUMK’da davanın geri alınması için “davayı takipten sarfınazar etmek” terimi, uygulamada ise kanundaki tabir ya da davayı takipten vazgeçmek tabiri de kullanılmakta idi.

    Davanın geri alınabilmesi için davalının açık muvafakati gerekir. Davacının davasını geri alması ve davalının da bu geri almaya açık muvafakat etmesi durumunda mahkemece “karar verilmesine yer olmadığına dair” karar verilmesi gerektiği gerek teoride gerekse Yargıtay uygulamasında kabul edilmiştir. Davanın geri alınması durumunda, dava hiç açılmamış sayılır, mahkemece geri alma anına kadar yapılan yargılamadaki oluşan kanaate göre haksız olduğu düşünülen tarafa vekâlet ücreti ve diğer yargılama giderleri yüklenir. Davacı, geri aldığı davasını ileride harçlarını yatırmak suretiyle tekrar açabilir.

    Davayı geri alma, davadan feragat ile karıştırılmamalıdır. Davadan feragat, davaya konu haktan (talepten) vazgeçmek, feragat etmektir. Davadan feragat hukuki niteliği itibariyle, davayı sona erdiren bir usul işlemidir. Davadan feragat aynı zamanda, davaya konu haktan vazgeçilmesi nedeniyle bir maddi hukuk işlemidir. Davadan feragat, davacının tek taraflı varması gerekli, davalının ya da mahkemenin kabulüne bağlı olmayan bir irade beyanıdır. Davadan feragat bozucu yenilik doğuran bir haktır.
    Davadan feragat kabule bağlı olmadığı halde, davanın geri alınması davalının açık muvafakatine bağlıdır. Davanın geri alınması durumunda mahkemece “karar verilmesine yer olmadığına dair” karar verilmesi gerekirken, davadan feragat halinde “davanın reddine” karar verilmelidir. Davadan feragat halinde, davacı feragat ettiği davayı ileride tekrar açamaz, bir başka ifadeyle feragat edilen hak ileride yeni bir davaya konu yapılamaz, davacı feragat ettiği hakkı ileride dava açarak talep ederse, mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davanın geri alınmasında ise davacı geri aldığı davayı ileride harçlarını ödemek suretiyle tekrar açabilir. Davanın geri alınmasında, davaya konu haktan feragat edilmemekte, geri alınan davanın ileride tekrar açılma hakkı saklı tutulmaktadır.

    Davanın geri alınması ile karıştırılmaması gereken bir başka kurum davayı takipsiz bırakmak ya da davanın müracaata bırakılmasıdır. Davanın müracaata bırakılması, davalının muvafakatine bağlı değildir. Davanın müracaata bırakılması durumunda, dava yenileninceye kadar, yani yasal üç aylık süre içerisinde dava varlığını korur, yasal üç aylık süre içinde davanın yenilenmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.

    Davacının davasını geri almasına davalı açıkça muvafakat etmezse yargılamaya devam edilir. Davacının davayı geri almasına davalı açıkça muvafakat vermezse ve davacı da davasını takip etmezse, davalı isterse dosyayı işlemden kaldırtır isterse yargılamaya davacının yokluğunda devam edilir.
    Eldeki davada ise karar tarihinden sonra mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin davalı … e tebliğ edilememesi üzerine, davacı kurum vekili tarafından bu davalı hakkında davanın atiye bırakıldığına ilişkin beyanda bulunulmuş olmakla; davacı kurum vekilinin karar öncesinde davanın yukarıda belirtildiği şekilde usulüne uygun geri alınmasına ilişkin talebi ve geri alma şartlarının olup olmadığı mahkemece değerlendirilmeli, geri alma şartlarının olmaması durumunda ölen davalının mirasçıları davaya dahil edilerek yargılama yapılıp sonucuna göre karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair hususlar incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 15.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Eskişehir Avukat Mahmut Rasul UYANIK saygıyla sunar.

    Avukat Mahmut Rasul UYANIK ile İletişime Geçin!