Çocuğun Soybağını Değiştirme Suçu

Çocuğun Soybağını Değiştirme suçu Türk Ceza Kanunu madde 231’de düzenlenmiştir. TCK m.231/1’de suçun icrai hareketle işlenen haline yer verilmiştir ve cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.

Bu suç icrai hareketle işlenebileceği gibi ihmali hareketle de işlenebilen bir suçtur. Suçun icrai hareketle işlenmesi Türk Ceza Kanunu madde 231/1’de düzenlenmişken, ihmali hareketle işlenmesi TCK m.231/2’de düzenlenmiştir.

TCK m.231/2’de geçen düzenleme aynı zamanda suçun taksirle işlenmesi halini ele almaktadır ve bu durumda faile hakkında daha az cezaya hükmolunur. Suçun TCK m.231/2’de geçtiği şekliyle işlenmesi halinde cezası 1 yıla kadar hapis cezasıdır.

Madde Düzenlemesi

(1) Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir çocukla karışmasına neden olan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır

Çocuğun soy bağının değiştirilmesi suçu Türk Ceza Kanunu 2. kitap 3. kısım 8. bölümde “Aile Düzenine Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir.

Aile Düzenine Karşı Suçlar şunlardır:

Eskişehir Ceza Avukatı - Çocuğun soybağını değiştirme suçu
Eskişehir Ceza Avukatı – Çocuğun soybağını değiştirme suçu

Çocuğun Soybağını Değiştirme Suçu Madde Gerekçesi

Madde, bir çocuğun soybağının değiştirilmesini veya gizlenmesini suç hâline getirmiştir. Bu netice, yetkili mercilere gerekli bilgileri vermemek veya yanlış bilgiler vermek suretiyle gerçekleştirilecektir.

Kişilerin aileleriyle olan ilişkileri, doğum, evlât edinme, tanıma veya babalığa hükmolunması yolları ile hukuken oluşur. Doğumla meydana gelen ilişkinin maddede belirtilen suretlerle değiştirilmesi suç hâline getirilmiştir.

Suçun oluşması için failde, çocuğu soybağını değiştirme veya gizleme kastının varlığı esastır.

Maddenin ikinci fıkrasında ise, bu fiillerin taksirle işlenmesi suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun, sağlık kurumu bünyesinde kurum görevlileri tarafından işlenebileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.

Yüksek Mahkeme Kararları

Y.11.C.D. E. 2021/409 K. 2022/14243 K.T. 12.09.2022

5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15.07.2015 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 10-11.08.2015 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;

1-Sanığın, temyiz dışı sanık …‘ün dünyaya getirdiği erkek bebeğine bakmak istememesi üzerine, diğer temyiz dışı sanıklar … ve … ile iştirak halinde hareket ederek, bebeğin beyan üzerine … ve eşinin çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirilmesini sağlamak suretiyle çocuğun soy bağını değiştirme suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; aşamalarda alınan beyanlarında özetle çocuğun gayri resmi bir şekilde nüfusa kaydettirildiğinden haberdar olmadığını, evlatlık olarak verilmesi hususunda aracılık yaptığını savunması, savunmasının aksini gösterir herhangi bir delilin bulunmaması ile temyiz dışı diğer sanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın temyiz dışı sanık …‘ün, çocuğu Terme Nüfus Müdürlüğü‘ne müracaat ederek kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirmesi şeklinde gerçekleşen eylemine iştirak ettiğine dair mahkûmiyetine yeterli kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığından beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,

2-Kabule göre de; 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 11. fıkrası gereğince, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle tekrar ele alınan dosyada önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken; sanık hakkında hükmolunan hapis cezasından TCK‘nin 39. maddesi uyarınca indirim uygulanması,

Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 12.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Y.11.C.D. E. 2020/6387 K. 2022/1635 K.T. 08.02.2022

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

1) Sanık hakkında …’e yönelik eylemi nedeniyle çocuğun soybağını değiştirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;

Sanığa yüklenen “çocuğun soybağını değiştirme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,

2) Sanık hakkında …’e yönelik eylemi nedeniyle çocuğun soybağını değiştirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;

a) 4721 sayılı TMK’nin 285 ve 295. maddelerindeki “evlilik birliği devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır ve başka bir erkek ile soy bağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.” düzenlemeleri karşısında; evlilik birliği devam ederken doğan evlilik dışı çocuğun, biyolojik babası üzerine derhal kayıt edilmesinin mümkün olmadığı ve resmi nikahlı eşin üzerine kaydedilmesinin yasadan kaynaklanan zorunluluk olduğu, bu nedenle yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

b) Suç tarihinin, çocuğun nüfusa kayıt tarihi olan “15.03.2010” olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında “15.03.2009” olarak yanlış yazılması,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık bu suçun şüphelisi veya sanığı konumunda olan müvekkillerine özenle ve profesyonellikten taviz vermeden Eskişehir Ceza Avukatı olarak müdafilik hizmeti verdiği gibi bu suçun mağduru veya suçtan zarar göreni konumunda olan müvekkillerini de mahkemede Eskişehir Ceza Avukatı olarak özveriyle temsil etmekte ve haklarını savunmaktadır.

Eskişehir Avukat Mahmut Rasul Uyanık saygıyla sunar.

Avukat Mahmut Rasul UYANIK ile İletişime Geçin!